Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9742
Karar No: 2016/224

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/9742 Esas 2016/224 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/9742 E.  ,  2016/224 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi vekilinin 12/12/2005 havale tarihli dava dilekçesi ile; ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii 102 ada 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 12, 13, 25, 26, 28 ve 29 nolu parsellerin bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan ... kadastrosu sırasında, belirtilen parsellerin kısmen veya tamamen ... sınırı içinde kalması gerekirken, ... sınırı dışında bırakıldığı belirtilerek taşınmazların orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmesi istemiyle ... Müdürlüğüne husumet yöneltilerek dava açılmıştır.
    ... Müdürlüğünün 21.12.2005 gün ve 1937 sayılı yazı cevabında ... köyünde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca öncelikle orman kadastrosunun yapılarak kısmî ilân edildiği, kadastro çalışmalarının halen devam ettiği, orman sınırına bitişik gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmazların tespitinin kısmî ilândan sonra yapılacağı, bu nedenle tutanak düzenlenmediğinin bildirilmesi üzerine, mahkemece kadastro mahkemesinde davanın görülebilmesi için tutanakların düzenlenmesi gerektiği, taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmediğini ve tespit malikinin de bilinmediğini, kadastro davalarının tespit malikine husumet yöneltilmek suretiyle açılmasının gerektiği, çekişmeli taşınmaz hakkında dava koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı ... Yönetiminin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/11/2006 tarih ve 2006/16169 E. - 2006/16397 K. sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Mahkemece; dava, arazi kadastrosuna itiraz olarak nitelendirilerek çekişmeli yer hakkında tespit tutanağı düzenlenmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmişse de, bilindiği gibi halen yürürlükte olan yasalarımıza göre orman kadastrosu 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre yapıldığı gibi 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre de yapılmaktadır.
    Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Kanun hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince Kadastro Mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı, ... Bakanlığının ya da ... Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işlemin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet ... veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza veya taşınmazlara zilyet olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden red edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tesbit tutanağının, malik hanesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, kanun ve yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye göndermesini kadastro müdürlüğünden istemesi gerektiği, tesbit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tesbit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir.
    Bu ilkeler gözönünde bulundurularak davanın esasının incelenmesi gerekirken henüz tesbit tutanağı düzenlenmediği, bu nedenle dava koşulu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu"" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra 102 ada 12 parselle ilgili yargılama dosyası tefrik edilerek 2012/18 Esas numarası alan dosya üzerinden devam edilmiş ve davanın reddine, davaya konu ... İlçesi, ... Köyü "..." mevkiinde bulunan 9594,75 m2 yüzölçümündeki 102 ada 12 nolu parselin ... mirasçıları adlarına toplam 1800 pay kabul edilerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan ve dava tarihi itibariyle kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, somut uyuşmazlıkta; çekişmeli taşınmazın malik hanesi açık olup, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi re"sen belirlenecek, davada taraf olmayanlar adına dahi tescile karar verilebilecektir. Bu nedenle, ... ve köy tüzel kişiliğinin davada taraf olmaları gerekirken, taraf olmadıkları anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazın eylemli durumuna ilişkin olarak, yapılan keşifte ki, mahkeme gözleminde, taşınmaz üzerinde kuşburnu, alıç, arduç cinsi ağaçlar ile tek ve çok yıllık otsu bitkilerin bulunduğu, eğimli ve taşlı yapıda olduğunun belirtildiği orman ve ziraat bilirkişi raporlarının mahkeme gözlemini doğruladığı, ziraat raporunda taşınmazın 15-20 yıldan bu yana ekilmediği, orman bilirkişi raporunda en az 10-15 yıldır toprak işlemesi yapılmadığı açıklanmıştır. Ayrıca, keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerce, taşınmazın yaklaşık 20-30 yıldır kullanılmadığı bildirilmiştir. Taşınmaz üzerindeki bitki örtüsüne ilişkin gözlem ve açıklamalardan taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı, kullanıma ilişkin bilirkişi raporları ve mahalli ve tutanak bilirkişi beyanlarından da taşınmazın uzun süredir kullanılmadığı ve taşınmazda iradi terk olgusunun gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
    Bu nedenlerle; ... ve köy tüzel kişiliğinin davalı olarak davaya dahil edilip, süre verilerek delillerinin toplanarak, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi de gözetilerek, taşınmazın belirlenecek niteliğine ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/01/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi