3. Hukuk Dairesi 2016/16089 E. , 2017/4941 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile Tarsus 1. Aile Mahkemesinin 11/10/2013 tarih, 2013/214 E. 2013/531 K. Sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma sonucunda müşterek çocukları 2002 doğumlu Burçak ile 2005 doğumlu Bektaş"ın velayetinin kendisine bırakıldığını, mahkemece kendisi yararına aylık 100,00 TL yoksulluk nafakası ile çocukları Burçak ve Bektaş yararına ayrı ayrı aylık 75,00"er TL"den toplam aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, bu nafakaların kendilerinin ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını ileri sürerek kendisi ve çocukları yararına hükmedilmiş toplam 250,00 TL nafakanın aylık 500,00 TL"ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının sigortalı olarak çalıştığını ve ekonomik durumunun iyi olduğunu, bu nedenle nafakaya muhtaç olmadığını, ayrıca davacının müvekkili lehine alacak davası açtığını ve bu davayı kazandığında ekonomik durumunun daha da iyi olacağını, davacının yasal olarak müşterek çocukların giderlerine katkıda bulunması gerektiğinden, müşterek çocukların tüm giderlerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, müşterek çocuklar yararına daha önceden bağlanan iştirak nafakasının yeterli olduğunu, müvekkilinin %82 oranında özürlü olduğunu ve çalışamadığını, sürekli olarak tedaviye ve bakıma muhtaç olduğunu, bağlanan nafakayı dahi ödeyemeyecek durumda iken, nafakanın arttırılması durumunda hayatta kalması için zorunlu olan tedavi, bakım ve ilaç kullanımından dahi mahrum kalacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı yararına Tarsus 1. Aile Mahkemesinin 11/10/2013 tarih, 2013/214 E. 2013/531 K. Sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL"ye yükseltilmesine, müşterek çocuklar Burçak ve Bektaş yararına hükmedilen ayrı ayrı aylık 75,00"er TL"den toplam 150,00 TL iştirak nafakalarının ise dava tarihinden geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 150,00"şer TL"den toplam 300,00 TL"ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Davalının, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden;
Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır.
TMK"nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmalarına göre, davacının ev hanımı olup, düzenli bir işi ve gelirinin bulunmadığı, anne ve babası ile birlikte babasına ait evde oturduğu, adına kayıtlı herhangi bir mal varlığının bulunmadığı, davalının ise daha önce kuaför salonu işlettiği; fakat gözündeki rahatsızlıktan dolayı % 82 görme engelli olduğu için 01/12/2009 tarihinde malulen emekliye ayrıldığı, aylık 850 TL maaş aldığı, abisine ait evde kira ödemeden oturduğu, ipotekli 3100 metrekare arsası olduğu anlaşılmış; davacı tarafından, boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir.
O halde mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka takdiri doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.