11. Hukuk Dairesi 2015/6615 E. , 2016/567 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/03/2015 tarih ve 2012/62-2015/39 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı yapımcı şirketin sahibi ..."ın müvekkillerine 20 sayfalık bir taslak öykü göndererek bunun televizyon dizi senaryosu haline getirilmesini istediğini, bu çerçevede 08/10/2010 tarihli Senaryo Yazım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği müvekkillerinin yükümlülüklerini yerinde getirdiğini ve 2 bölüm senaryo, 13 bölüm sinopsisi davalı yapımcıya teslim ettiklerini, davalının sözleşmeye aykırı olarak yalnızca 7.500 TL ödeme yaptığını, davalının daha sonra müvekkilleri ile çalışmaya devam etmek istemediğini, daha sonra dava konusu senaryodan oluşan ... adlı televizyon dizinin ... TV"de yayınlanmaya başlandığını, ... TV"de yayını devam eden dizinin senaryosunun, davalı şirket yapımcısı ..." ın gönderdiği öyküden çok farklı olduğunu, bu eserin, müvekkilleri tarafından meydana getirildiğini, sözleşmenin 3.16 maddesinin son fıkrasında, yapımcının senaristlerle çalışmak istememesi durumunda, senaristler tarafından yaratılacak ek karakterlerin, yapımcı tarafından kullanılamayacağının düzenlendiğini, bu maddenin özellikle konulduğunu, müvekkileri tarafından oluşturulmuş konsept, öykü, karakter ve olay akışı kullanılarak davalı tarafça oluşturulup yayınlatılan televizyon dizisinin, müvekkillerinin eser üzerindeki mali haklarının ihlali teşkil ettiğini, dizinin ne kadar süre ve ne şekilde devam edeceğinin bilinemediğini bu nedenle belirsiz alacak davası biçiminde talepte bulunduklarını ileri sürerek, davalı tarafın müvekkillerince oluşturulan eseri kullandıklarının tespitini, şimdilik 50.000 TL tazminatın FSEK 68. maddesi gereğince 3 kat hesabıyla davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş olup, yargılama sırasında alacağı 99.687,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın belirsiz alacak biçiminde açılamayacağını, dizinin öykü ve senaryosunun müvekkiline ait olduğunu, sözleşmeye göre öykü ve ek karakterlerin yapımcı şirket tarafından dilediği biçimde kullanılabileceğini, ek karakter yaratıldığı iddiasının ispatının gerektiğini, dizinin müvekkili tarafından yazılan öykü, konsept ve unsurlara göre oluşturulduğunu, davacılara ödenen 7.500 TL dışında herhangi bir ödeme yapmalarının gerekmediğini, somut olayda FSEK 68. maddenin uygulanamayacağını, davacıların herhangi bir mali ya da manevi hakkının ihlal edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça yapımı gerçekleştirilen ... adlı dizinin senaryosunun davacılara ait olduğu, her ne kadar davalı şirket yetkilisi ... tarafından başlangıçta davacılara 20 sayfalık bir temel metin verilerek buna göre senaryo yazımı istenmiş ise de, meydana getirilen senaryonun 20 sayfalık bu metinden önemli ölçüde farklı olduğu, filmin temel fikrinin değiştirildiği, bir kısım karakter isimleri aynı kalsa bile dizideki kişiliklerinin, özelliklerinin değiştirildiği, bilirkişi raporlarındaki
açıklamalara göre davacıların birlikte senaryo yazarlığı nedeniyle eser sahibi oldukları, hem çerçeve öykü yazarı olarak hem de yeni oluşturulan temel ve yan karakterler nedeniyle ücret talep edebileceği, çerçeve öykü yazarlığı ve yeni oluşturulan karakterler için talep edilebilecek ücretin 20.307,70 TL ve 20.307,70 TL olduğu, bu senaryo ve yaratılan karakterlerin, dizinin 13 ilâ 29.bölümleri arasında, 16 bölümde kullanılmaya devam edilmiş olması nedeniyle de davacının bölüm başına 3.692,30 TL talep edebileceği, bu rakamın 59.076,87 TL"ye tekabül ettiği, böylece davacıların talep edebileceği toplam bedelin 99.687,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın ıslah edilmiş hali ile kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki 2 numaralı bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak, taraflar arasındaki 08/10/2010 tarihli sözleşmenin 3.16. maddesine göre "yapımcının senaristlerle çalışmak istememesi halinde, senaristler tarafından hazırlanacak ilk 2 bölüm senaryosu ve sonraki 11 bölüm sinopsisini kullanarak, eklemeler, değişiklikler yaparak ya da kullanmayarak TV dizisinin ya da başka bir yapımın senoryolarını başka kişilere yazdırabileceği" kararlaştırılmıştır.
Somut uyuzmazlıkta mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda yapımcı tarafından dava dışı senarıstlere yazdırılan 16 bölümün senaryo metninin, davacılar tarafından sözleşme kapsamında meydana getirilip davalıya teslim edilen ilk 2 bölüm senaryo ile sonraki 11 bölüm sinopsisinden gerçekleştirildiği belirtildiğine göre, dava konusu senaryonun bu haliyle davacıların müşterek eser sahibi oldukları senaryodan bağımsız bir ilim ve edebiyat eseri mahiyetinde veya davacılara ait eserden yararlanma ve esinlenme serbestisini aşan ve esere tecavüz oluşturan bir kopyası ya da davacıların eserinin işlenmesi suretiyle oluşturulan işleme eser niteliğinde olup olmadığı, şayet işleme eser niteliğinde ise davacıların sözleşme ile işleme hakkını davalıya devir edip etmediğinin belirlenmesi gereklidir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda bu hususlarda bir belirleme bulunmadığı gibi, taraflar arasında sözleşmenin 3.16. maddesi son fıkrasındaki "yapımcının senaritsler tarafından yaratılan ek karakterleri kullanamama" yasağı kapsamındaki ek karakterlerin hangileri olduğu davacı tarafa açıklattırılmamış ve dava konusu senaryoda bu karakterlerin ne şekilde kullanıldığı da tartışılmamıştır.
Bu durumda, yukarda açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılmak üzere yeni bir bilirkişi heyetinden görüş alınarak sonuca ulaşılması gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmediğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin maddi tazminat tutarının hesaplanmasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın BOZULMASINA, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle maddi tazminatın hesaplanmasına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.