11. Hukuk Dairesi 2015/14910 E. , 2016/573 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/02/2014 tarih ve 2013/457-2014/69 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 15/05/2009 tarihinde ... tescilli dava dışı şirkete dava konusu malları depo teslim şartlı olarak sattığını, dava dışı şirketin nakliye hususunda anlaştığı davalı şirketin bu ürünlerin nakliyesini yapma amaçlı olarak ürünleri müvekkilinin deposundan teslim aldığını, haricen öğrendiklerine göre davalının malı alıcıya götürmek yerine ..."teki kendi antreposuna indirdiğini, sonrasında davalının antrepo kirası adı altında 8.000 Euro bedelli fatura tanzim ederek müvekkiline gönderdiğini, bu faturanın, emtianın davalıda olduğunu kanıtladığını, davalının faturasının noter ihtarı ile iade edildiğini, müvekkilinin satış bedelini de tahsil edemeyip zarara uğradığını, malların davalı yedinde durmasının davalı lehine sebepsiz zenginleşme oluşturduğunu, davaya konu alacağın mal bedeline ilişkin olduğunu belirterek 51.490,00 TL zararın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, çünkü taşıma sözleşmesinin davacı ile değil, .... ile yapıldığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin yerleşim yerine göre yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuş, davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden de reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu malların davacı firma tarafından satılarak mülkiyetinin dava dışı .... firmasına devredildiğini, dava dışı firmanın ise bu devredilen malın davalıyla yapmış oldukları taşıma sözleşmesi kapsamında davalı firmaya karayolu taşımacılığını yaptırdığı, dolayısıyla dava dışı bu firmanın davacıya olan borcunu ödememesi üzerine davacının yapması gerekenin söz konusu davayı .... firmasına yönlendirmesi olduğu, ancak somut olayda davanın söz konusu mallar üzerinde taşımacılık bedeli almadığından bahisle hapis hakkını kullanan davalıya yönlendirilmesinin usul ve yasalara uygun görülmediği, bu yönüyle davacının açmış olduğu davasında husumet yönlendirme yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve HMK"nın 331. maddesi başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde taraf sıfatına dayalı olarak (husumet) reddedilen işbu davada davanın esastan reddedilmiş olması nedeniyle davalı yararına tek bir nisbi vekalet ücreti takdir edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile, kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 04,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 20/01/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
6100 sayılı HMK 323/ğ maddesinde "vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti"nin yargılama giderleri kapsamında bulunduğu,
Yasanın 331/2 maddesinde "görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemede hükmedileceği",
1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 168 maddesine istinaden çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 maddesinde "görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakliye veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunacağı, şu kadar ki davanın görüleceği mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücretinin ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemeyeceği" Tarifenin 7/2 maddesinde de "davanın dinlebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısmında yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı" düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Asliye Ticaret Mahkemesi"ne açılan davada vekil marifeti ile temsil edilen davalının yetki itirazı üzerine mahkemece " Mahkemenin yetkisizliğine, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin yetkili olduğuna, yargı giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine" karar verilmiş,
Yetkili ... Ticaret Mahkemesi"nce yapılan yargılamam sonucunda davacının davayı dava dışı şirkete yöneltmesi gerektiği gerekçesi ile davanın husumet yönünden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı vekili için 5.963,90 TL vekalet ücreti taktirine" hükmedilmiş,
Kararın taraf vekillerince temyizi üzerine sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda yazılı gerekçe ile yerel mahkeme kararı onanmıştır.
1-Dava başlangıçta Asliye Ticaret Mahkemesi"ne açılmış olup, davalı vekilinin yetki itirazı üzerine mahkemece verilen yetkisizlik kararı sonrasında davaya ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nce devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmakla birlikte yetkisizlik kararı nedeniyle davalı yararına ayrı bir vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Yerel mahkemenin kararı bu yönü itibariyle HMK 331/2 ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/1. maddesine aykırı olup bu yöne ilişkin davalının temyiz itirazının reddi sonucu açıklanan yasa ve tarife hükmü uygulanamaz duruma gelmiştir.
2-Diğer taraftan yerel mahkemece davanın husumet yönünden reddine karar verilmesine rağmen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2 maddesine aykırı şekilde davalı lehine maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin, (2) nolu bentte açıklanan nedenle de davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile bu yönlerden yerel mahkeme kararının taraflar yararına bozulması gerekirken bu yönlere ilişkin tarafların temyiz istemlerinin reddi ile kararın onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.