Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3825
Karar No: 2021/1477
Karar Tarihi: 16.03.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/3825 Esas 2021/1477 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/3825 E.  ,  2021/1477 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUKDAİRESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL- TAZMİNAT

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Asıl davada davacılar, ... uyruklu mirasbırakanları ...’nın kayden maliki olduğu 540 ada 3 parsel ( ifrazla yeni 540 ada 9 parsel) sayılı taşınmazı ölümünden birkaç ay önce 28.08.1995 tarihinde davalı ... ..., adı geçen ... da 18.06.1996 tarihinde diğer davalı ... Kültür ve Eğitim ... (...) bağış yoluyla temlik ettiğini, temliklerin muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın ... uyruklu olması nedeniyle taşınmazı satış yoluyla devretmesi mümkün olmadığından tapuda bağış olarak gösterildiğini, mirasbırakanın ölümünden çok sonra devirden haberdar olduklarını, dava konusu taşınmazın tehdit ve baskı ile mirasbırakandan alındığını, taşınmaz bedelinin ödenmediğini, her iki ... organik bağ içinde olduklarını ileri sürerek dava konusu 540 ada 3 parsel (ifrazla yeni 540 ada 9 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişler; davacılar vekili 10.10.2019 tarihli duruşmada, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olup, ayrıca taşınmazın satış bedelinin ödeneceği konusunda aldatılan mirasbırakanın iradesinin sakatlandığını beyan etmiştir.
    Birleştirilen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/83 Esas sayılı dosyası ve bu dosyayla birleştirilen ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/243 Esas sayılı dosyasında davacı ... ve ... Bakanlığı, dava konusu 540 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında, taşınmazın amacı dışında kullanılması halinde eski maliki adına yeniden tescil edileceği ve kısıtlamanın devam edeceği şerhinin bulunduğunu, taşınmazın bağış amacına uygun kullanılmayıp atıl bırakıldığını, 1062 Sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliklere göre, ... uyrukluların taşınmazlarına Hazine tarafından el konulduğunu ve Hazinece idare edildiğini ileri sürerek dava konusu 540 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile eski maliki ... uyruklu ...Tevekkelna adına tescilini, tapu kaydına “1062 Sayılı Kanun gereğince Hazinece el konulmuştur” şerhinin yazılmasını; dava konusu 540 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ... tarafından kamulaştırılan 421,23 m2’lik kısmı için 22.09.2006 tarihinde davalı ...’e ödenen 589.722,00 TL kamulaştırma bedelinin davalı ...’den faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
    Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... Kültür ve Eğitim ... (...), dava konusu taşınmazın ... Bakanlığının oluru ile Vakfa devredildiğini, diğer davalı Vakıfla bir bağlantısı olmadığını, dava konusu taşınmazın imar planında okul, yurt ve benzeri eğitim alanı olarak ayrılması için yapılan girişimlerden olumlu sonuç alınamadığını, açtıkları idari davanın da retle sonuçlanıp temyiz aşamasında olduğunu, ... Bakanlığı tarafından açılan bir başka idari davaya da müdahil olduklarını, imar planıyla ilgili hukuki süreç tamamlanmadığı için taşınmazın amacına uygun kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuş; asıl davada davalı ... ise davaya cevap vermemiş, bilahare 667 Sayılı KHK kapsamında kapatılmıştır.
    İlk derece mahkemesince, muris muvazaasına dayalı pay oranında açılan eldeki davada muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalı ... Kültür ve Eğitim ... yönünden davanın reddine, davalı ... Vakfının ise 667 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılması nedeniyle hakkındaki davanın dava şartı yokluğundan reddine; idari işlemler ve hukuki süreç sonuçlanmadığı için dava konusu taşınmazın bağışlama amacına uygun şekilde kullanılamadığının anlaşıldığı gerekçesiyle iptal tescil ve tazminat istekli birleştirilen davaların reddine karar verilmiş; anılan kararın asıl davada davacılar ile birleştirilen davalarda davacı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, asıl dava bakımından, bağış yoluyla yapılan temliklerde muris muvazaasına ilişkin 01.04.1974 tarih ½ Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı, mirasbırakana teban irade sakatlığına dayalı olarak pay oranında açılan davanın ise dinlenilebilir olmadığı; birleştirilen davalar bakımından, davalı ... imar planları ve buna yönelik yargılamalar nedeniyle dava konusu taşınmazı bağışlama amacına uygun şekilde kullanamadığı, taşınmazın iade ve tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, asıl davada davacılar ile birleştirilen davalarda davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.03.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ..., davacılar ... vd vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... Kültür ve Eğitim ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... Kayyım Yahya İnanç gelmedi, yokluğunda, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; asıl davada davacılar ile birleştirilen davalarda davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı-birleştirilen davada davalı ... Kültür ve Eğitim ... (...) vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılar ile birleştirilen davada davacılardan alınmasına, aşağıda yazılı 4.90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince birleştirilen davada davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
    16/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    Asıl dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise 1062 Sayılı Kanuna ve taşınmazın temlikte gösterilen bağış amacına uygun kullanılmadığı iddiası ile açılmış iptal, tescil, kamulaştırılan kısmın bedelinin tahsili ve tapu kaydına 1062 Sayılı Kanun gereğince Hazinece el konulmuştur şerhinin yazılması taleplerine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş; istinaf başvuruları esastan reddedilmiştir.
    Asıl dava yönünden verilen hükmün onanmasında sayın çoğunluk ile aramızda bir düşünce farklılığı bulunmamaktadır. Ancak birleştirilen davanın ilk derece mahkemesince reddedilmesi ve istinaf talebinin de esastan reddedilmiş olmasının eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu düşüncesinde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyoruz.
    Şöyle ki; dava konusu taşınmazın tamamı ... uyruklu ...Tevekkelna adına kayıtlı iken 28.08.1995 tarihinde şartlı olarak Türkiye Sağlık ve Tedavi ... hibe edildiği, daha sonra 18.06.1996 tarihinde aynı şartlarla davalı ... Kültür ve Eğitim ... şartlı şekilde hibe edildiği, halen taşınmazın tapu kaydında "Bağış yapılan taşınmaz mal üzerine ... uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin Hazinece el konulan mallarının idaresi hakkında yönetmelik hükümleri uyarınca hastane ve benzeri sağlık kurumları okul yurt ve benzeri eğitim tesisleri dışında tesis kurulmayacağı, bu amaçlar dışında kullanılması halinde taşınmazın eski maliki adına tapuda yeniden tescil edilebileceği ve Hazinece ilgili mevzuat hükümlerine göre konulan kısıtlamanın devam edeceği" şerhi ile davalı Vakıf adına kayıtlıdır. İlk temlikin yapıldığı Türkiye Sağlık ve Tedavi Vakfının 667 Sayılı KHK kapsamında kapıtalan vakıflar arasında yer aldığı, davalı ... Kültür ve Eğitim Vakfının ise dava konusu taşınmazın imar durumuna göre bağış şartını yerine getirmediği, parsel üzerinde herhangi bir yapı bulunmadığı, doğal toprak ve bitki örtüsü ile kaplı olduğu sınırlarını belirleyici kısmen tel örgü çit ile çevrili bulunduğu, taşınmazın 18. madde uygulaması ile terklerinin yapılması sonucu yapılaşmaya engel bir durumun bulunmadığı 13.11.2017 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.
    Bu durumda, dava konusu taşınmazın hibe ya da devir amacına uygun kullanılmadığı ve atıl durumda bırakıldığı açıktır. Kayıt maliki ..., tek kurucusu ve harcama yetkisi olan ..."un tutuklu (daha sonrada hükümlü) olması nedeniyle kayyımla idare edildiği, devirden itibaren taşınmazın plan tadilatının yapıldığı 2005 yılına kadar bağış amacına uygun bur kullanım için çalışma yapılmadığı gibi, yapılan plan tadilatı, sağlık tesisi, okul ve yurt gibi tesislerin yapımına uygun olduğu halde, yine bu tür tesislerin inşaası için herhangi bir çalışma yapılmadığı, plan tadilatının iptali için idari yargıda açılan davaların süreci uzatmayı amaçladığı, zira kayıt maliki vakıf tarafından bağışlama amacına uygun kullanım için gereken tesisleri yapabilecek maddi gücün ve vizyonun da ortaya konulmadığı, dolayısıyla taşınmazın bağış tarihinden itibaren geçen süreye rağmen bağış amacına uygun kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, 1062 Sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre, ... uyrukluların taşınmazlarına Hazine tarafından el konulacağı ve Hazinece idare edileceği, malikin ya da Hazinenin devir yetkisi bulunmadığı hususları düzenlenmiştir.
    Hal böyle olunca, ... tarafından açılan birleştirilen davaların kabulüne karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan, birleştirilen davaların da reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararına karşı Hazinenin istinaf isteğinin reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının onanması yönündeki sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi