Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2845
Karar No: 2019/2309
Karar Tarihi: 26.03.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/2845 Esas 2019/2309 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/2845 E.  ,  2019/2309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Taraflar arasındaki tazminat davası nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, temyiz konusu hükme ilişkin dava, HMK’nun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    A)Davacı İstemi;
    Davacılar vekili dava dilekçesinde,davacıların murisi ..."ın 18/06/2013 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda hayatını kaybettiğini, belirterek maddi tazminat istemleri HMK 107.maddesi kapsamında sonra artırılmak üzere davacı Eş ... için 5.000 TL Maddi ve 60.000 TL Manevi, davacı çocuk ... için 5.000 TL Maddi ve 40.000 TL Manevi, davacı anne ... için 30.000 TL manevi ve davacı kardeşler ..., ... ile ...’in her biri için 15.000 TL Manevi tazminatın iş kazası tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan birlikte sorumluluk esaslarına göre tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davacılar vekili 03/05/2017 tarihli talep artırım dilekçesiyle davacı eş için maddi tazminat istemini 188.799,73 TL’ye davacı Çocuk için maddi tazminat istemini 29.735,62 TL’ye artrımıştır.
    B)Davalı Cevabı;
    Davalı ... ve ... vekili cevap dilekçesi ile; davalıların iş kazası ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, davalıların müteveffanın işvereni olmadığını belirterek davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile; davalının ... Ltd.Şti"nin yetkilisi olduğunu, kendisine husumetin yöneltilemeyeceğini, kişisel kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesi ile; davanın tam yargı davası olarak idari yargıda görülmesi gerektiğini, belediyeye husumetin yöneltilemeyeceğini, belediyenin doğrudan sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile; kaza sırasında gerek davalı gerekse müteveffayı sevk ve idare edenin ... Belediyesi olduğunu, güvenlik önlemlerini alma yükümlülüğünün de belediyeye ait olduğunu, davalının olay nedeniyle kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Ltd.Şti vekili cevap dilekçesi ile; davaya SGK"nun da dahil edilmesi gerektiğini, davalı şirketin ... Belediyesinden hizmet alımı işini üstlendiğini, müteveffa işçinin ... görevlilerinin sevk ve idaresi altında iken iş kazası geçirdiğini, davalı şirketin kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    İlk Derece Mahkemesi tarafından; davacıların murisi ..."ın 18/06/2013 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu hayatını kaybettiği, aldırılan 19/12/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre kazanın oluşumunda ... Belediye Başkanlığının %40 , ... Şirketinin %20 , ... Şirketinin %20, muris işçinin %20 oranında kusurunun bulunduğu, davalılar kepçe operatörü ..., ... ve ...in kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle; hesap raporu doğrultusunda davacı ... için 188.799,73 TL, davacı ... için 29.735,62 TL üzerinden maddi tazminat talebinin kabulüne, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur durumu, maddi tazminat miktarı, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması gerektiği, hak ve nesafet kurallarının dikkate alındığı belirtilerek davacı ... için 35.000,00 TL, davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL, davacılar ..., ..., ... için 5.000,00"er TL üzerinden manevi tazminat talebinin kabul edilerek davalılar ... Belediyesi, ..., ... Şirketinden müteselsilen tahsiline, davalılar ..., ..., ..."nun kusursuz oldukları gerekçesiyle bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı ;
    Yerel Mahkeme kararının Davcılar ve Davalılardan ... ile ... A.Ş. vekilleri tarafından istinaf yoluna getirilmesi üzerine, davacıların murisinin 18/06/2013 tarihinde uğradığı iş kazası sonucunda hayatını kaybettiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacının ... Belediyesinin yardımcı personel hizmet alımı sözleşmesi kapsamında ... Ltd.Şti."nin işçisi olarak davalı ... Belediyesi bünyesinde çalıştığı, davalı ... A.Ş ile de aynı şekilde davalı ... arasında yol bakım ve onarımı için iş makinası kiralanması ve nakliye işi hizmet alım sözleşmesi bulunduğu, olay günü bir gecekondunun yıkımında ... A.Ş"nin kiraladığı iş makinasının görevlendirildiği, davacıların murisinin de aynı yıkımda görevlendirildiği, yıkım esnasında yıkımı yapılan binadan düşen bir malzemenin davacıların murisinin başına isabet etmesi üzerine muris işçi ..."ın öldüğü, yıkım işlerinin ehil bir teknik personelin gözetimi altında, çalışanların güvenliği için gerekli tedbirler alındıktan sonra gerçekleştirilmesi gerekmesine rağmen, yıkıma teknik personelin nezaret etmediği, kazalı işçinin baret kullanımının sağlanmadığı, davalı şirketlerin de denetim görevlerini yerine getirmedikleri için kazanın meydana gelmesinde %40 oranında davalı Belediyenin, %20 oranında davalı ... A.Ş"nin ve %20 oranında davalı ... Ltd.Şti"nin kusurlu olduğunun belirlendiği kusur raporunun gerekçeli, açıklayıcı, olaya ve dosya kapsamına uygun olduğundan hükme ve hesaplamaya esas kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının tespit edildiği,Davalı ... A.Ş vekili davacı eş ..."ın evlenme ihtimali oranının düşük belirlendiğine ilişkin istinaf sebebi değerlendirildiğinde yerleşik yargısal kararlar ile dosya kapsamına uygun olduğunun tespit edildiği,Davalılar istinaf sebebi olarak kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmüş ise de; 4857 S.K"nun 2/6.maddesi ve 5510 sayıl Kanununun 12. maddesinin son fıkrası kapsamındai şçilerinin iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle uğrayacakları maddi ve manevi zarardan alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, Bu doğrultuda, davalı ... Başkanlığının gerek 4857 Sayılı İş Kanunu, gerekse 5510 Sayılı Kanun karşısında ... Belediyesinin asıl işveren, diğer davalı şirketlerin ise alt işveren konumunda olduğu bu nedenle birlikte müteselsilen sorumlu olduklarının tespit edildiği,Davacılar vekili tarafından manevi tazminatın düşük olarak belirlendiğine ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde, Kaza tarihi ve olayın oluş şekli ile iş kazasının oluşumundaki kusur durumları, gözetilerek, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, özellikle 26/06/1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriği ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimi, hak ve nesafet kuralları dikkate alındığında, ilk derece mahkemesi tarafından belirlenen manevi tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olduğunun tespit edildiği,
    Davacılar vekili tarafından davalılar ..., ... ve ... lehine vekalet ücretinin nispi değil maktu olarak uygulanması gerekti ileri sürülmüş ise de ilk derece mahkemesi tarafından bu davalılar hakkındaki davanın kusurlarının bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından verilen ıslah dilekçesinde ayrım yapılmaksızın ıslah ile arttırılan kısmın tüm davalılardan müteselsilen tahsilinin talep edildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi tarafından hakkında red kararı verilen bu davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmetmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek,
    HMK"nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun da bulunmaması nedeniyle istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; ilk derece mahkemesi kararının sonuç olarak, maddi vakıa, usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf sebep ve gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacı ve davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    E)Taraf Vekillerinin Temyiz Nedenleri;
    Davacı vekili temiz dilekçesinde özetle; manevi tazminatın her bir davacı yönünden az takdir edildiğini, davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddine karar verildiği ancak ret gerekçesinde, davanın esastan mı; yoksa husumetten mi reddedildiğinin açıklanmadığını, bu davalılar hakkında davanın husumetten reddedilmesine rağmen esastan reddedilmiş gibi hüküm kurulduğu ve vekalet ücreti tayin edilmiş bulunduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasının talep edildiği anlaşılmıştır.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    a) Davacılar vekilinin Manevi Tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi itibariyle 47.530,00 TL dir. Davacılar vekiliinin dava dilekçesinde davacı eş için 60.000 TL davacı çocuk için 40.000 TL , davacı anne için 30.000 TL ve davacı kardeşlerin her biri için 15.000 TL Manevi tazminat talebinde bulunduğu, Yerel Mahkemece manevi tazminat istemleri yönünden davacı eş lehine 35.000,00 TL, davacı çocuk lehine 20.000,00 TL, davacı anne lehine 10.000,00 TL, davacı kardeşlerin herbiri lehine 5.000,00"er TL manevi tazminata karar verildiği, Davacılar ve Davalılardan ... ile ... A.Ş. vekilleri vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin iş bu kararın davacı vekilince temyize getirildiği, dikkate alındığında, reddolan manevi tazminat miktarlarının karar tarihi itibariyle ayrı ayrı 47.530,00 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönüyle temyiz kabiliyeti olmayıp, davacı vekilinin manevi tazminata dair temyiz itirazlarının H.M.K."nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
    b) Davacılar vekilinin Maddi Tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebepler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacılar velininin aşağıdaki açıklamaların kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, iş kazasından sigortalının vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Yerel Mahkemece davalılar ..., ... ve ... hakkında verilen red kararı nedeniyle iş bu davalılar lehine takdir edilen vekalet ücreti noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesinde müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı düzenlenmiştir. Aynı tarifenin 7/2.maddesinde davanın husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı düzenlenmiştir.
    Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayda, hakkında husumetten red kararı verildiği anlaşılan Davalılar ..., ... ve ... hakkında tek maktu red vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde lehlerine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olmuştur.
    O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesinin yerel mahkeme kararına ilişkin hükmü bozulmalıdır.
    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından Yerel Mahkeme Hükmü bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ :Yukarıda yapılan açıklama gereğince;
    ...17. İş Mahkemesi’nin 07/06/2017 tarih ve 2014/397 Esas, 2017/320 Karar sayılı ilamının hüküm fıkrasının II nolu bendinin silinerek yerine;
    “II- Davalılar ..., ..., ... yönünden DAVANIN HUSUMETTEN REDDİNE”
    Aynı Hükmün 7 nolu bendinin silinerek yerine;
    “7- Davalılar ..., ... ve ... hakkındaki maddi manevi tazminat davasının husumetten reddi nedeniyle, yerel mahkeme karar tarihinde yürürlükte bulunan 2017 yılı AAÜT’nin 13/2 ve 7/2. maddeleri gereğince tespit edilen 1.980,00 TL maktu red vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendilerini vekille temsil ettirmiş olan iş bu davalılara verilmesine”
    Aynı Hükmün 8 nolu bendinin silinerek yerine;
    “8- Davalılar ..., ... İle ...Yapı Ve İnş. Tem. Hiz. San. Ve Tic. A.Ş. hakkında reddedilen manevi tazminatlar yönünden 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."dan, 2.400,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."dan, 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."dan, 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."ten, 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalı ..."dan, 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."dan alınarak kendilerini vekille temsil ettiren bu davalılara verilmesine”Rakam ve sözcüklerinin yazılmak suretiyle, Yerel Mahkeme Hükmünün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istem halinde davacılara iadesine 26/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi