3. Hukuk Dairesi 2017/3487 E. , 2017/5074 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmiş duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 08/11/2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. ...geldi. Karşı taraf davalı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı arasında 31.08.2007 tarihinde imzalanan kira sözleşmesinin 5.maddesi ile, kiralayan tarafından yapılması gereken işlerin sayıldığını, söz konusu işlerin, sözleşme ile kararlaştırılan tarihte yapılıp tamamlanmaması nedeniyle, ..5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/334 E. sayılı dosyasından, taraflar arasındaki kira akdinin başlangıcının 15.09.2008 tarihi olarak belirlenmesi suretiyle, taraflar arasındaki çekişmenin giderilmesine karar verilmesi için dava açtıklarını, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, taleplerinin kabul edildiğini ve taraflar arasındaki kira akdinin başlangıç tarihinin 15.09.2008 olarak belirlendiğini, kira ödemelerinin 15.11.2007 tarihinde başladığını, mahkeme kararı nedeniyle; 15.11.2007-15.09.2008 tarihleri arasında ödenmiş olan 10 aylık kira tutarı (Aylık 22.500.-TL .den) toplam 225.000,00.-TL., ayrıca Kira sözleşmesindeki normal başlangıç tarihi 15.11.2007 tarihi olduğundan, sözleşmede yazılı olan esaslara göre ilk kira artışının 15.11.2008 tarihinde yapılmak durumunda kaldığını, ancak mahkeme kararı uyarınca, kira başlangıç tarihinin 15.09.2008 olarak kabulü durumunda, ilk kira artışının 15.09.2009 tarihinde yapılmasının gerekli olacağını, bu nedenle, kiranın ilk artışının 10 ay öncesinden yapılması ve bu durumun sonraki yıllara sirayeti sebebiyle de, davalıya fazladan ödemeler yapıldığını, öte yandan haksız yere davalıya yapılmak zorunda kalınan ödemelerin yapıldığı tarihten itibaren işlemiş avans-reeskont faiz
alacakları bulunduğunu, davalının 2012 yılı Ağustos ayı dahil birikmiş ana para borcunun 411.828,84.-TL. olduğunu, davalının, mahkeme tarafından kiranın başlangıç tarihinin 15.09.2008 tarihi olarak belirlenmesine karar verilmesi sonrasında, davacı şirketin banka hesabına; 29.08.2012 tarihinde 269.000,00.-TL.ödeme yaptığını, davalının yapmış olduğu ödemede mahsup edilmek suretiyle, bakiye alacak tutarının tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının yasal süresi içinde borca itirazda bulunduğunu, davalının itirazının tamamen haksız ve yersiz olduğunu, belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak için takip tarihinden itibaren TC Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü avans faiz oranına göre hesaplanacak faizi ile birlikte %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalı ile davacı arasında dava konusu taşınmaz ile ilgili 31.08.2007 imza tarihli, aylık kira bedeli 18.000.00 TL olan kira sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre kira ödemelerinin 01.12.2007 tarihinde başlayacağının karar altına alındığını ve kira artışının DİE verilerine göre açıklanan yıllık TEFE ve ÜFE ortalamasına %5 eklenerek senelik olarak ayarlanacağının belirlendiğini, mahkeme ilamı ile kira başlangıç tarihinin 15.09.2008 olarak tespit edilmiş olmasına karşın kira artışının ne zaman başlayacağı ile ilgili bir hüküm kurulmadığını, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 15.09.2008 olarak değiştirilmesi halinde dahi hakkaniyet uyarınca kira bedelinin sözleşmenin 4. maddesi hükmüne göre arttırılmak sureti ile ödenmesi gerektiğini, zira davalının o dönemde o şartlara göre mecuru o bedelle kiraya verdiğini, ancak sözleşme eğer 1 yıl sonra akdedilmiş olsa idi davalının o bedele kiraya vermeyeceğini, davacının 01.12.2007- 01.10.2008 döneminde davalı hesabına 4 aylık kira bedeli toplamı (18.000.00 x 4 = 72.000.00 TL) yatırdığını, 10 aylık kira ödemesinin söz konusu olmadığını, davacı kiracının 2007 yılı Eylül, Ekim, Kasım aylarında belirtilen kira ödemelerini yapmış ayrıca 2008 yılı Ocak ayında da kira ödemesi yapmadığını, ancak bundan sonraki kira ödemesi tarihi 05.11.2008 tarihi olduğunu, yani davacı kiracının 7 aylık kira ödemesini yapmadığını, daha sonra ödenmeyen 7 aylık kiraya ilişkin olarak davacı kiracı bu kiraların 3 tanesini Ocak 2009, Şubat 2009 ve Mart 2009 kiraları ile birlikte bu ayların kirasına eklemek suretiyle ödediğini, davacı kiracı şirket muaccel olan Kasım ayı kirasını ödemediği için davalının en tabii hakkı olan bu alacağının tahsili amacı ile icra takibi başlattığını, ve alacağını icra yolu ile tahsil ettiğini, Ödenmeyen 2008 yılı Kasım ayına ait kira bedelinin tahsili amacı ile başlatılan takibin haklı bir takip olduğunu, mahkeme kararı ile kira başlangıç tarihi 15.09.2008 tarihi olarak belirlendiğinde bu tarihe kadar davacının fazladan ödemiş olduğu kira bedelleri ile bu bedellere reeskont faize göre işlemiş faizin davalı tarafından hesaplanmak sureti ile 29.08.2012 tarihinde davacının 63799029 nolu hesabına "Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2010/334 E.-2012/320 K. İstinaden fazladan ödemiş oldukları kira bedeli ve reeskont faizine göre yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla" açıklaması ile 269.000.00 TL ödendiğini, bu nedenle talep edilen kira bedeli ve faiz borcu bulunmadığını, davacının stopaj talep etme hakkı bulunmadığını, 4.500.00 TL stopaj vergisi olup, vergi dairesine ödendiğini, stopaj vergisini ödeme yükümlülüğü kiracı üzerinde olup bu bedelin kiraya verenden talep edilmesinin mümkün olmadığını, vergi dairesi tarafından 12.03.2014 tarihinde davalı hesabına stopaj iadesi olarak 24.750,00 TL gönderildiğini, bu gönderilmiş olan bedelin aynı gün 12.03.2014 tarihinde davacının hesabına iade edildiğini, belirterek davanın reddine ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini savunmuştur.
./..
-3-
Mahkemece, Davacının davasının kısmen kabulüne, davalı-borçlunun 119.810,63 TL asıl alacağa ilişkin itirazının iptaline, asıl alacak üzerinden takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının ve davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının iade edilen stopaj miktarının mahsubuna yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında imzalanan 01/12/2007 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin stopaj hariç 18.000 TL olduğu ve her ayın 10. İş gününde aylık olarak banka havalesi ile ödeneceği kararlaştırılmıştır. Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2010/334 E.-2012/320 K. Sayılı 13/02/2014 tarihinde kesinleşen ilamında kira başlangıç tarihinin 15/09/2008 olarak belirlenmesine karar verilmesi üzerine davalının takipten önce 29/08/2012 tarihinde, davacı kiracı tarafından fazla ödenen kira bedeli olarak 269.000 TL ve dava açıldıktan sonra 12/03/2014 tarihinde vergi dairesi tarafından iade edilen stopaj bedeli olarak 24.750 TL ödediği hususu da uyuşmazlık konusu değildir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve ek raporunda; davalının 29.08.2012 tarihinde ödemiş olduğu 269.000,00.TL"nin borçtan mahsup edildiği, icra takip konusu borcun 24.750,00.TL"lik kısmını takip tarihinden ve dava tarihinden sonra 12.03.2014 tarihinde ödediği, bu miktarın icra müdürlüğünce infazda dikkate alınması gerektiği yönünde görüş bildirilmiş olmasına rağmen mahkemece 24.750 TL lik ödeme alacaktan mahsup edilmemiştir. Bu durumda mahkemece yargılama sırasında davacı- alacaklı hesabına yapılan 24.750,00 TL stopaj iadesinin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
3- Davacının faize ilişkin temyizine gelince; davacının icra takip dosyasında takip tarihinden itibaren faiz istemi olduğu halde davacının bu faiz talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, 1.480 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.