20. Hukuk Dairesi 2015/16746 E. , 2016/298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuş, reddedilen hâkim çekilme kararı vermiştir.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından 09.07.2015 havale tarihli dilekçe ile; "...müvekkili ile, yüklenici arasında Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/322 E. - 2013/313 K. sayılı ilâmı ile geriye etkili olarak fesh edildiği, 7, 11, 14 ve 15 nolu bağımsız bölümlerin tapularının iptali ile ... adına tesciline karar verildiği, temyiz dilekçesinde sözleşmenin feshine yönelik temyiz talebinin bulunduğu, böylelikle hükmün feshe ilişkin kısmının ve kendi tapusunun iptali ve tesciline ilişkin bölümünün temyiz dışı kalıp kesinleşmesi olanağı kalmadığını, hükmün taşınmazın aynına ilişkin olduğu için kesinleşmesi gerektiğini, hükmün sözleşmenin feshine ilişkin bölümünün kesinleşmediği, sözleşmeye bağlı olarak bağımsız bölüm satın alanın kendi adına olan tapusunun iptaline ve fesih kararına karşı yaptığı temyizin (Mülkiyetin aynına ilişkin) hükmün kesinleşmesine engel olacağını, temyiz dışı kalıp kesinleşmediği iddia edilen kısma ilişkin kesinleşme şerhi bulunmadığını, davacıların temlikten doğan haklarını arsa sahibine (davalıya) karşı ileri sürebilmeleri hükmün kesinleşmesine ve böylece alacağın vadesinin gelmesine bağlı olduğunu, yüklenici yaptığı işin imalat bedelini talep etmediği için bu konuda bir hüküm kurulmadığını, yüklenicinin alacağının hükme bağlanmadığını, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/322 sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılamayacağını, kararın onaylanması durumunda kesinleşme nedeniyle vadenin de gelmiş olacağı ve temlik alacağının istenebilir hale geleceğini, usûl ekonomisi açısından adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluşturulan bilişim sisteminden faydalanılarak dosya içeriğine, mahkemenin ulaşmasının mümkün olduğunu, çeşitli defalar yapılan itirazların gerekçesiz olarak reddedildiğini, hâkimin tarafsızlığını yitirdiğini, reyini belli ettiği kanısı oluştuğu...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Reddedilen hâkim reddi hâkim sebepleri yerinde değil ise de; davalının mahkemenin tarafsızlığından şüpheye düştüğü gerekçesi ile davadan çekildiğini bildirmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine, reddi hâkim talebinde bulunan davalının 500,00.-TL idari para cezası ile cezalandırılmasına, mahkeme hâkiminin çekilme talebinin kabulüne ilişkin verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme hâkiminin çekilmesi HMK"nın 36. maddesi gereğince kendi kendinin reddi niteliğindedir.
Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır (Anayasa madde 9). Hâkimler görevlerinde bağımsızdır. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle, hâkimler önüne gelen uyuşmazlıkları, yasal çerçevesinde çözmek zorundadır. Bu işlemi yaparken hâkim, bir olayla ilgili kuracağı hükümle, tarafların adalet duygusunu zayıflatacağını değil, güçlendireceğini düşünüp, hedefleyerek çalışmalı, yasalardan aldığı güçle hareket etmelidir. Somut olayda, mahkeme hâkimi tarafından davalının mahkemenin tarafsızlığından şüphe duyduğu gerekçesiyle çekilme kararı verilmişse de, maddî bulgu ve delillerle desteklenmeyen soyut iddiaların hâkimlerce duygusallıkla karşılanıp davadan çekilmelerine neden olunması, ileride giderilmesi mümkün olmayacak zararlara yol açacağından kabul edilemez. Aksi halde bir yerde görev yapan hâkimlerin, aynı yöntemle davadan çekilmeleri sağlanarak, tabiî hâkim ilkesinin zedelenmesine yol açılacağı unutulmamalıdır. Hal böyle olunca, merciin hâkimin çekilme istemini kabul eden kararı usûl ve kanuna aykırıdır.
Ayrıca reddi hâkim sebebi ile hâkimin çekilme sebepleri aynı nedenden kaynaklanmasına rağmen, reddi hâkim talebinin reddine karar verirken, çelişki doğacak şekilde çekilme isteminin kabulüne karar verilmesi ve vekile verilen para cezası HMK"nın 42/4. maddesinde belirtilen disiplin para cezası olduğu halde idari para cezası denilmiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii hükmünün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/01/2016 günü oy birliği ile karar verildi.