1. Hukuk Dairesi 2019/2250 E. , 2021/1483 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istekli dava sonunda, ilk derece mahkemesince, davanın kısmen kabul- kısmen reddine dair verilen kararın davacılar ile davalılardan ... ve ... tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalılar ... ve ...’ın istinaf başvurusunun esastan reddine, davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.03.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı asil ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar ... ... vd. vekili Avukat gelmedi, davalı ... gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan ...’ın maliki olduğu 285 ada 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan çekişme konusu 1 ve 10 no’lu bağımsız bölümleri ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle davalılar ... ... ve ...’nın babası olan oğlu ...’e temlik ettiğini, ...’in ölümü üzerine anılan taşınmazların mirasçılarına intikal edip, mirasçıların aralarında yaptıkları satış işlemiyle 1 ve 10 no’lu bağımsız bölümlerin ... mirasçısı davalı ... üzerine geçtiğini ve davalı ...’ın da 10 no’lu bağımsız bölümü davalı ...’ya satış yoluyla devrettiğini; mirasbırakanın aynı ada parselde yer alan çekişme konusu 5 ve 6 no’lu bağımsız bölümleri ise davalılar ..., ... ve ...’ın babası olan oğlu ... yararına, ...’in kayınbiraderi olan davalı ...’e satış yoluyla temlik ettiğini, bütün bu işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup, saklı paylarının da ihlal edildiğini, davalı ...’nın iyiniyetli olmayıp, ona devredilen bağımsız bölümlerin ... ve mirasçıları tarafından kullanıldığını ileri sürerek dava konusu 285 ada 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1, 5, 6, 10 no’lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmazsa tenkisini istemişlerdir.
Davalı ... ve ... ..., babaları ...’e ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle yapılan temlikin muvazaalı olmadığını, bakım görevini yerine getirdiklerini, kızların ise mirasbırakanı arayıp sormadıklarını; davalılar ..., ..., ... ve ..., zamanaşımı süresinin geçtiğini, mirasbırakan ile davalı ... arasındaki satış işleminin geçerli olup, mirasbırakanın borçları nedeniyle taşınmazlarını satışa çıkarması üzerine davalı ...’nın çekişmeli 5 ve 6 no’lu bağımsız bölümleri satın aldığını, satış bedeline karşılık verdiği çekleri dava dışı ablası ...’nin (...’in eşi) bankaya teslim ettiğini, satış bedelinin bir kısmını da elden ödediğini, 5 ve 6 no’lu bağımsız bölümlerin tek daire olarak ablası ... tarafından kullanıldığını, satış işleminin tarafı ve taşınmazların kayıt maliki olmayan davalılar ..., ... ve ...’ın ise davada taraf sıfatı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İlk derece mahkemesince, mirasbırakan tarafından davalılar ... ... ve ...’nın babası olan ...’e ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle devredilen çekişme konusu 1 ve 10 no’lu bağımsız bölümler yönünden temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, mirasbırakan tarafından oğlu ...’in kayınbiraderi olan davalı ...’e satış yoluyla devredilen çekişmeli 5 ve 6 no’lu bağımsız bölümler yönünden temlikin gerçek bir satış olduğu gerekçesiyle davanın reddine, satış işleminin tarafı olmayan davalılar ..., ... ve ... yönünden ise davanın husumetten reddine karar verilmiş; anılan kararın davacılar ile davalılar ... ... ve ... tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalılar ... ... ve ...’nın istinaf başvurusunun esastan reddine; davalılardan ...’ya satış yoluyla temlik edilen çekişme konusu 5 ve 6 no’lu bağımsız bölümlerin temlikinin de muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1926 doğumlu mirasbırakan ...’ın 02.07.2015 tarihinde ölümü üzerine davacı kızı ..., 2000 yılında ölen kızı ...’dan olma davacı torunları ... ve ... ile 2010 yılında ölen oğlu ...’den olma davalı torunları ..., ...ile 2005 yılında ölen oğlu ...’den olma davalı torunları ... ve ... ...’ın mirasçı kaldıkları, mirasbırakanın 285 ada 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan çekişme konusu 5 ve 6 no’lu bağımsız bölümleri oğlu ...’in kayınbiraderi olan davalı ...’e 13.03.1997 tarihinde satış yoluyla temlik ettiği; aynı ada parselde yer alan çekişme konusu 1 ve 10 no’lu bağımsız bölümleri ise oğlu ...’e 20.03.1997 tarihinde ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle temlik ettiği, ...’in ölümü üzerine çekişme konusu 1 ve 10 no’lu bağımsız bölümlerin 14.12.2007 tarihli intikal ve pay temliki işlemleriyle ...’in oğlu davalı ... adına tescil edildiği, davalı ...’ın da 1 no’lu bağımsız bölümü uhdesinde tutarak 10 no’lu bağımsız bölümü 14.12.2007 tarihli satış işlemiyle davalı kardeşi ...’ya temlik ettiği, eldeki davanın tümden kabulüne ilişkin olarak verilen bölge adliye mahkemesi kararının yalnızca davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı ...’in davacılar ... ve ...’ya yönelik temyizi hakkında;
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 362/1-a maddesi uyarınca, 2019 yılı itibarıyla dava değeri 58.800,00-TL"den az olan davalara ait bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir.
Somut olayda, hükmü temyiz eden davalı ...’e mirasbırakan tarafından satış yoluyla temlik edilen çekişme konusu 5 ve 6 no’lu bağımsız bölümlerin dava tarihi itibarıyla keşfen saptanan ve harcı tamamlanan değeri toplam 292.180,00 TL olup, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davacı ...’nın 6/24 miras payına 73.044,00 TL, davacılar ... ve ...’in 3/24’er miras payına 36.522,49’ar TL isabet ettiği gözetildiğinde, davalı ...’in davacılar ... ve ...’e yönelik temyizinin 2019 karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 58.800,00TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşıldığından davalı ...’in davacılar ... ve ...’ya yönelik temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE.
Davalı ...’in davacı ...’e yönelik temyizi hakkında yapılan incelemede;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle mirasbırakan tarafından, oğlu ...’in kayınbiraderi olan davalı ...’e satış yoluyla temlik edilen çekişme konusu 5 ve 6 no’lu bağımsız bölümlerin temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu benimsenmek suretiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’in işin esasıyla ilgili olarak davacı ...’e yönelen ve yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının Reddine.
Ancak, çekişme konusu 5 ve 6 no’lu bağımsız bölümlerin değerleri nazara alınarak davacıların miras payı oranında davalı ... aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi isabetli değildir.
Davalılar ..., ... ile ...’ın temyizine gelince;
Bilindiği üzere, tapu iptali ve tescil istekli davaların kayıt malikine karşı açılması gerektiğinde kuşku yoktur.
Somut olayda, davalılar ..., ...ile bunların mirasbırakanı ...’e yapılan bir temlik bulunmadığı gibi, adı geçenlerin kayıt maliki de olmadıkları gözetildiğinde haklarındaki davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, davalılar ..., ... ve ...’ın kabul kapsamına alınarak yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaları doğru olmamıştır.
Bunun yanı sıra, çekişme konusu 10 no’lu bağımsız bölümün kayıt maliki davalılardan ... olduğu halde, temyize konu bölge adliye mahkemesi kararının hüküm kısmında çekişme konusu 10 no’lu bağımsız bölümün kayıt malikinin davalı ... olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüştür.
Davalı ...’in davacı ...’e yönelen temyiz itirazları ile davalılar ..., ... ve ...’ın yerinde görülen temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 16.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.