3. Hukuk Dairesi 2015/19786 E. , 2017/5203 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelini ödememesi üzerine başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu alacağın dayanağı olan tutanak ile ilgili hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda beraatine karar verildiğini, kaçak elektrik kullanmadığını, kaçak elektrik kullandığından bahisle düzenlenen fatura ve bu faturaya dayalı icra takibinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine ve davacı hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davalı itirazının 41.466,31 TL üzerinden iptali ile takibin devamına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla davalı hakkında tahakkuk ettirilen bedelin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir,
Somut olayda; mahkemece aldırılan 20.07.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda davalının ödemesi gereken bedelin 12.583,46 TL olduğu bildirilmiş, aynı bilirkişiden aldırılan 14.12.2012 ve 09.10.2013 tarihli ek raporlarda davalının ödemesi gereken bedelin 443,65 TL olduğu bilidirilmiştir. Davacı vekilinin itirazları üzerine aldırılan ve hükme esas alınan 13.02.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ise kaçak elektrik bedelinin 22.422,30 TL olduğu, bu bedelin takip tarihi itibariyle gecikme zammı+kdv si ile birlikte toplam 44.894,23 TL olduğu, olayın haksız fiil olması bakımından 3095 sayılı yasaya göre takip tarihine kadar işlemiş avans faizi ile birlikte 41.466,31 TL olduğu bildirilmiş, mahkemece söz konusu bilirkişinin 3095 sayılı yasaya göre avans faizi uygulayarak hesapladığı bedel nazara alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
../..
-2-
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Hükme esas alınan 13.02.2014 havale tarihli bilirkişi raporu ile önceki rapor ve ek raporlar arasında çelişki olup, mahkemece, söz konusu raporlar arasındaki çelişki giderilmemiştir.
Hâl böyle olunca; mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dava dosyasının önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve kaçak elektrik tüketim hesabı konusunda uzman üç kişilik mühendis bilirkişi kuruluna verilerek, dosyadaki raporlar arasındaki çelişkileri giderecek , tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde, davaya konu kaçak tespit ve tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak, davacı kurum tarafından istenebilecek bedelin hesaplattırılması suretiyle, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bir rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, birbiriyle çelişen raporlardan sonuncusuna dayanılarak ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı geretirmiştir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.