10. Hukuk Dairesi 2018/4828 E. , 2018/9596 K.
"İçtihat Metni"......
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle dava dosyalarının birleştirilmesine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ....... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
..... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı Kurum, sigortalılarından ....... 20/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik/iş kazası sonucu vefat ettiğini, davacı kurumca vefat eden sigortalının eşi ve iki çocuğuna...... tahsis onay tarihli toplamda 135.290,27 TL gelir bağlandığını, uğranılan zararın tazmini için diğer sorumlular aleyhine ....... .İş Mahkemesinin ..... sayılı dosyası ile dava açıldığını ve halen derdest olduğunu, meydana gelen kazada davalı şirketin gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemleri almadığından kusurlu olduğunu beyanla, kurum alacağından şimdilik 13.529,02 TL"nin tahsis onay tarihi olan 21/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi açısından poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, işbu dava dosyasının mümkün ise ........ mahkemesinin ../... E. sayılı dosyası ile tensiben birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili, aleyhe hususları kabul etmeyerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, "Mahkememizin bu dosyasının .... 4.İş Mahkemesinin ../.... Esas sayılı dosyası üzerinde birleştirilmesine, bu dosyaya ait esasın bu şekilde kapatılarak yargılamaya bundan sonra .... 4. İş Mahkemesinin ..../92 Esas dosyası üzerinden devam edilmesine,
Harç, masraf ücreti vekalet tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla değerlendirilmesine" karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
...... Adliye Mahkemesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Kanun yolları” başlıklı 168. maddesi “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez.” Hükmünü amir olup “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinde “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” Hükmü gereğince nihai kararlar dışında istinafa gelinebilecek kararlar tahdidi olarak gösterilmiş olup nihai karar olmayan birleştirme kararının bu kararlar arasında olmadığı, birleştirilen dosyada tarafların savunma ve iddialarının değerlendirilebileceği ve birleştirilen dosya hakkında verilecek nihai kararla birlikte kanun yollarına başvurulabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, mahkemenin birleştirme kararının hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun, temyiz edilebilen kararları düzenleyen 361. maddesi “(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.)
(2) Davada haklı çıkmış olan taraf da hukuki yararı bulunmak şartıyla temyiz yoluna başvurabilir.” Hükmünü içermekte olup, anılan madde hükmünde, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin “temyizi kabil nihai kararlarının” temyizi mümkün olduğu öngörülmüştür.
Aynı Kanunun 168/1 maddesinde ise “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu yasal düzenleme karşısında, ilk derece mahkemelerince verilen birleştirme kararlarına karşı, ancak hükümle birlikte istinaf incelemesine gidilebileceği, temyiz yoluna gidilemeyeceği hususu açıkça belirtilmiş olmakla, davalı vekilinin TEMYİZ TALEBİNİN REDDİNE, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......