3. Hukuk Dairesi 2021/5940 E. , 2021/9322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... vekili, ... vekili ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 23.02.2001 tarihli müfettiş raporundan anlaşıldığı üzere davalı ...’ün ... tarafından yapılan 12 ayrı açık arttırmalı satışa katılarak ihaleleri kazandığını, ancak ihale bedellerinin ödenmemesi üzerine orman emvallerinin ikinci kez ihale ile satışa çıkarıldığını, iki ihale bedeli arasında fark doğduğunu, davalı ... dışındaki davalıların ise olay tarihlerinde işletme muhasebesinde görevli sayman, veznedar ve satış memuru olduklarını, bu davalıların 279 sayılı Orman Emvalinin Standardizasyonu ve Satış Esasları Hakkında Tebliğ’e uymayarak idarenin zararının tahsili için gerekli işlemleri yapmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 7.759,39 TL zararın son bedel yatırma tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek, davanın kısmen kabulüne, eksik tahsil edilen gecikme zammı ve KDV toplamı olan 2,933.19 TL"nin davalı ... haricindeki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağa 16.12.1998 tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine, 2.131,75 TL"nin davalı ... haricindeki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağa 16.12.1998 tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine, toplam 33,11 TL idari zararın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, alacağa 08.01.1999 tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı, davalı ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun verilen kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının ve davalı ...’ün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı ...’ün temyiz itirazları yönünden,
Davalı ..., hükmü tebliğden sonraki 15 gün içinde temyiz etmeyip, karşı tarafın temyiz dilekçesine verdiği cevapla birlikte (katılma yoluyla) temyiz etmiştir.
HUMK" nın 433/2. maddesi gereğince, katılma yoluyla temyiz süresi 10 gündür. Davacının temyiz dilekçesi, davalı ...’e 10.06.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, katılma yoluyla temyiz dilekçesi ise 10 günlük süre geçirildikten sonra 28.06.2020 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ...’ün katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmektedir.
3- Davalı ...’nun temyiz itirazları yönünden,
Davacı eldeki dava ile, davalı ...’ün orman emvallerinin satışına ilişkin yapılan ihaleyi kazanmasına rağmen edimini yerine getirmemesi sebebiyle ikinci bir ihale yapıldığını, iki ihale arasında fark bulunduğunu, diğer davalıların ise Osman İşletme Müdürlüğünde sayman, veznedar ve satış memuru olarak görev yaptığı, mevzuat hükümlerine aykırı davranarak idarenin zararının tahsili için işlem yapmadıklarını ileri sürerek, idarenin zararının tahsili talep etmiştir. Mahkemece, 24.01.2014 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/59 Esas, 2011/17 Karar sayılı kararı ile davalı memurların davacı idarenin zararından sorumlu olduğu gerekçesiyle karar verildiği, anılan kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2012/7334 Esas, 2012/11256 Karar sayılı kararı ile onandığı, bu sebeple davalıların sorumlu olmadıklarının artık tartışılamayacağı belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda bahsi geçen Yargıtay kararına konu ihaleler ile iş bu dava konusu ihaleler ile ihaleye katılan taraflar farklı olup, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/59 Esas, 2011/17 Karar sayılı davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı, davalı memurların temyiz talebinde bulunmaması nedeniyle idarenin zararından davalı memurların sorumlu olup olmadığı yönünden denetlenmemiştir. Buna göre, dava konusu ihaleler kapsamında, davacı idarenin tazminini talep ettiği zararından, ihaleye katılan davalı dışındaki diğer davalıların sorumlu olup olmadığı somut olarak tespit edilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda değinilen hususlara ilişkin açıklayıcı ve gerekçeli, taraf ve yargıtay denetimine tabi, aralarında Sayıştay denetçisi de bulunan yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ...’ün temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ün temyiz dilekçesinin reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan 88,00 TL bakiye temyiz harcının davalı ...’e, peşin alınan 90,00 TL bakiye temyiz harcının davalı ..."na iadesine, 291,60 TL bakiye temyiz harcının davalı ..."e yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.