3. Hukuk Dairesi 2016/16475 E. , 2017/5382 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması (asıl dava), yoksulluk nafakasının indirilmesi (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı- karşı davanın davalısı; Bursa 4. Aile Mahkemesi"nin 2010/1331 E. - 2012/581 K. sayılı ilamı ile davacı için 800.00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını davalının mal varlığını gizlediğini, bu nedenle yoksulluk nafakasının 3000TL "ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; açılan davayı kabul etmediğini, müvekkilinin boşanma davası sırasında davacıdan mal kaçırması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davanın reddi ile karşı dava ili de Bursa 4. Aile Mahkemesi"nin 2010/1331 E. - 2012/581 K. sayılı ilamı ile davacı için 800.00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda yeniden evlendiğini, eşinin çalışmadığını, müvekkilinin yükümlülüklerinin arttığını, bu nedenle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 400 TL"ye indirlmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile davacı lehine bağlanan 800,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere bu nafakanın 1.800,00 TL"ye yükseltilmesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalının tüm ,davalı-karşı davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
Dosya kapsamından, tarafların 2012 yılında boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 800 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık üç yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olduğu, geliri olmadığını, davalının ise emekli olup, aylık 2000 TL geliri olduğu, evli olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı dava davalısının tüm,davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı-karşı dava davalısı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.