11. Hukuk Dairesi 2015/2362 E. , 2016/795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/11/2014 tarih ve 2011/249-2014/249 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26/01/2016 günü hazır bulunan davacı-karşı davalı vekili Av. ... ile davalı-karşı davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, davalı ile 22.02.2010 tarihli franchise sözleşmesi imzalandığını, kurulum için 110,145 TL masraf yapıldığını, isim hakkı için 28.000 USD ödemede bulunduklarını, davalının konsept kitabını teslim etmediğini, siparişleri hiç veya zamanında yerine getirmediğini, ürünler için fahiş fiyat talep ettiğini, personel eğitimi için gerekli özeni göstermediğini, acil eleman ihtiyacını karşılanmadığını, 25.10.2010 tarihinde sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek, 110.145 TL kurulum masrafı, 28.000 USD isim hakkı bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davanın ise reddini istemiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili, asıl davada davacı-birleşen davada davalı ile 22.02.2010 tarihinde "...." markasını kullanması için 5 yıllık franchise sözleşmesi imzaladıklarını, işe başladıktan sonra haksız ihtarnameler gönderdiğini, 25.10.2010 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, buna rağmen markalarını kullanmaya devam ettiğini, bu durumun tespit raporu ile belirlendiğini, sözleşmenin 6.2 maddesi uyarınca müvekkilinin onayı olmadan faaliyet sona erdirilir veya başka marka ile anlaşma yapılırsa 50.000 USD cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacı-birleşen davada davalının aylık ciro üzerinden müvekkiline ödemede bulunacağını, sözleşmenin feshi nedeniyle zarara uğradıklarını ileri sürerek, 50.000 USD cezai şart, haksız rekabet ve uğranılan ticari zarar karşılığı 50.000 TL"nin tahsilini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında franchise sözleşmesi imzalandığı, asıl davada davalı-birleşen davada davacının siparişleri yerine getirmediği, personeli eğitime alnmadığı, gerekli desteği verilmediği, asıl davada davacı-birleşen davada davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, isim hakkı olarak ödediği bedeli talep edebileceği, kurulum masraflarını talep etmesinin yerinde bulunmadığı, birleşen davada sözleşmenin feshinden sonra markanın kullanıldığı, bu durumun haksız rekabet oluşturduğu, diğer
haksız rekabet iddialarına itibar edilmediği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, 42.540 TL"nin tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, 2.475,11 TL"nin tahsiline, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekilinin asıl davaya yönelik aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair, birleşen davaya yönelik tüm; asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik tüm, asıl davaya yönelik aşağıdaki (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Asıl dava, franchise sözleşmesinin haklı nedenle feshinden kaynaklanan ve kurulum için yapılan bir kısım masrafların tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, kurulum için aldığı malzemeleri envanterinde bulundurduğu, bunların halen devam ettiği cafe işinde kullanabileceği gerekçesiyle, davacının talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı taraf kurulum için aldığı tabak, bardak, şemsiye, reklam tabelaları gibi aldığı malzemelerde davalının marka ve logosunun yer aldığını, bu ürünleri başka yerde kullanmasının mümkün olmadığını itirazlarında belirtmiş olup, nitekim dosyada mevcut tespit dosyalarında da davacının aldığı malzemelerin bir kısmında davalının marka ve logolarının basılı olduğu görülmektedir.
Bu itibarla, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak, davacının kurulum için aldığı malzemelerin hangilerinin tekrar kullanılıp kullanılamayacağı değerlendirilerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre, asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin asıl davaya yönelik yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekilinin asıl davaya yönelik sair, birleşen davaya yönelik tüm asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin birleşen davaya yönelik tüm, asıl davaya yönelik sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı/birleşen davada davalı vekilinin asıl davaya yönelik yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı ...."ye verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen davada davacı ....."den alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 13,30 TL harcın temyiz eden birleşen davada davalı ..."ye iadesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden asıl davada taraflara iadesine, 26/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.