12. Ceza Dairesi 2016/11726 E. , 2018/7386 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK"nın 231/11 maddesi gereğince hükmün açıklanması ile
TCK"nın 89/1, 2-b, 62. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, 31.03.2010 tarihinde işlediği sabit görülen taksirle yaralama suçundan dolayı TCK"nın 89/1, 2-b, 62. maddeleri gereğince 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Karadeniz Ereğli (kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 12.12.2011 tarihli, 2010/834 esas, 2011/832 sayılı kararının itiraz edilmeden 24.01.2012 tarihinde kesinleşmesinin ve kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin başlamasının ardından, Karadeniz Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.05.2013 tarihli, 2012/529 esas, 2013/174 sayılı kararı ile 10.06.2012 tarihinde işlediği sabit görülen 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan dolayı 6136 sayılı yasanın 13/1, TCK"nın 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince 6000 TL ve 500 TL adli para cezalarıyla cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyet hükmü 22.04.2014 tarihinde kesinleşen sanık hakkında, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle ihbarda bulunulmasını müteakip, duruşma açılarak, savunması alınıp, 12.12.2011 tarihli hükmün CMK"nın 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına ilişkin Karadeniz Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kararını kapsayan dosya incelendi:
5271 sayılı Kanununun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hükümde önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkana sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50. veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması sırasında TCK"nın 50. ve 51. maddelerinin uygulanma imkanı bulunmadığından bu hususta bozma öneren tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 03/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.