19. Hukuk Dairesi 2017/5026 E. , 2019/5020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davası hakkında Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden davanın reddine yönelik olarak verilen 2016/737 esas ve 2017/358 karar sayılı ve 08/03/2017 tarihli hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, tarafların 140.000.-TL bedelle bir daire alım-satımı konusunda anlaştıklarını, davacı alıcının satış bedelini davalıya ödediğini ve tapu verilinceye kadar davalıdan teminat olarak 140.000.-TL bedelli bir senet aldığını, davalının, söz konusu dairenin tapuda satış işlemini gerçekleştirmemesi üzerine taraflar arasındaki daire satışının iptal edildiğini, davalının davacıya 40.000.-TL’yi iade ettiğini, bakiye 100.000.-TL"yi iade etmemesi üzerine Adana 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/12414 esas sayılı dosyası ile 140.000.-TL bedelli senede dayanılarak başlatılan takipte davalı imzaya itiraz ettiğinden takibin durdurulduğunu belirterek, 100.000.-TL alacağın 23/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu senedin davalı tarafından imzalanmadığını, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davacının davalıdan satın alacağı taşınmaz için davalıya 140.000.- TL ödediği, tapuda yapılacak satış işleminin teminatı olarak davaya konu senedin davacıya verildiği ileri sürülmüş ise de bilirkişi raporları ile senetteki imzaların basit bir paraf niteliğinde olduğu, bu parafı atan kişinin tespit edilebilmesi için gereken karakteristik özellikleri taşımadığından imzanın davalıya ait olup olmadığının tespit edilemediği, bu konudaki ispat yükünün davacıya düştüğü, imzanın davalıya ait olduğu ve taşınmazın tapusunun devri için 140.000.-TL ödediğini ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.