Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13772
Karar No: 2020/618
Karar Tarihi: 14.01.2020

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/13772 Esas 2020/618 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2019/13772 E.  ,  2020/618 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali

    Hükümlü ..."nın hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-h ve 62/1 maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis; konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise aynı Kanun’un 116/1, 119/1-c, 62/1 maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezaları cezalandırılmasına dair Büyükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli, 2018/304 Esas, 2018/324 Karar sayılı kararlarının kesinleşmesini müteakip anılan kararlara karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 04/12/2019 tarihli ve 94660652-105-34-3170-2019-Kyb sayılı “Kanun Yararına Bozma” isteminde bulunulduğundan, bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2019 tarihli ve 2019/124715 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelenip görüşüldü:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istem yazısında;
    “Dosya kapsamına göre,
    1-Kayden 01/01/1998 doğumlu olup, suçun işlendiği 07/02//2015 tarihinde 15-18 yaş grubu aralığında olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2-5237 sayılı Kanun"un 50/3. maddesinde yer alan "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" şeklindeki hüküm gereğince, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmediği anlaşılan sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan tayin olunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
    3-Suçu işlediği tarihte 18 yaşında küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal değerlendirme:
    I-İhbarnamenin (1) numaralı bozma istemi açısından:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 5377 sayılı Kanun ile değişik 31. maddesinin üçüncü fıkrasında "Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz." hükmü yer almaktadır. Buna göre, suçların işlendiği tarihte 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuklar hakkında belirlenen ceza üzerinden TCK’nin 31/3. maddesi hükümlerinin uygulanması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur.
    II-İhbarnamenin (2) numaralı bozma istemi açısından:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, “Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar” başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrasında; " Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
    a) Adlî para cezasına,
    b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
    c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,
    d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
    e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
    f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir."
    2. fıkrasında; "Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez." 3. fıkrasında ise; "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümleri yer almaktadır.
    Suç tarihinde 18 yaşını doldurmayan ve suç tarihinden önce hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan sanıklar hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının TCK’nin 50. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen seçenek yaptırımlarlardan birine çevrilmesi zorunludur.
    III-İhbarnamenin (3) numaralı bozma istemi açısından:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde;
    “ Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…), c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.
    (2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
    (3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.
    (4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
    (5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.
    (6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.” hükümlerine yer verilmiştir.
    Görüldüğü üzere, anılan maddenin 4. fıkrası uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşından küçük olan sanıklar hakkında aynı maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanamayacağı amir hükmüne yer verilmiştir.
    İnceleme konusu somut olayda:
    I- İhbarnamenin (1) numaralı bozma istemi açısından;
    UYAP’tan alınan nüfus kaydı ile dosyadaki bilgilere göre 01.01.1998 doğumlu olan hükümlü ... suçların işlendiği 07.02.2015 tarihinde on yedi yaşını bitirip on sekiz yaşından gün almış ancak on sekiz yaşını doldurmamıştır. Hükümlünün TCK"nin 31/3. maddesi kapsamında "fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler" grubunda olmasına karşın, hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından hükmolunan cezalardan TCK"nin 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamıştır. Bu nedenle yerel mahkemenin kararlarında isabet bulunmamaktadır.
    II- İhbarnamenin (2) numaralı bozma istemi açısından;
    Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan hükümlü ...’nın suç tarihinden önce hapis cezasına mahkumiyetinin bulunmaması karşısında; hükümlü hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmolunan 10 ay hapis cezasının, 5237 sayılı TCK"nin 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
    III-İhbarnamenin (3) numaralı bozma istemi açısından:
    5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 4. fıkrası “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Hükümlü ... da suçların işlendiği tarihte 15-18 yaş grubunda bulunmaktadır. Mahkemece, hükümlünün suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş grubunda bulunduğunun göz ardı edilmesi ve buna bağlı olarak hükümlü hakkında TCK’nin 53. maddesinin 4. fıkrasındaki amir hükme aykırı olarak aynı maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilmesi isabetsizdir.
    Her ne kadar hükümlü hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, yukarıda tespit edilen hukuka aykırılıklardan kaynaklanan yasal indirimler uygulandığında sonuç hapis cezası 3 yılın altına düşse de, hükümlü hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde TCK’nin 51. maddesinin uygulanmama nedenlerinden birisinin “sanığın pişmanlık duymaması” subjektif nedenine dayandığı, bu nedenle hükümlü hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nin 51. maddesinin uygulanamayacağı ve anılan aykırılıkların CMK’nin 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca Yargıtay tarafından giderilmesi mümkün görülmüştür.
    SONUÇ VE KARAR:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden,
    1-Büyükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli, 2018/304 Esas, 2018/324 Karar sayılı ilamı ile hükümlü hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümlerin, 5271 sayılı CMK"nin 309/3. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, yargılamanın tekrarlanması yasağı ve aynı Kanun maddesinin 4. fıkrasının (d) bendine göre hukuka aykırılıklar daha hafif cezaların verilmesini gerektirmekle;
    a- Hükümlü hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin hüküm fıkrasından, TCK’nin 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın çıkartılarak yerine;
    “Suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nin 142/2-h maddesi uyarınca verilen, 5 yıl hapis cezası üzerinden TCK"nin 31/3. maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılarak suça sürüklenen çocuğun 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
    Suça sürüklenen çocuğun şahsi ve sosyal durumu, geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak TCK’nin 62. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğa verilen cezanın 1/6 oranında indirilerek suça sürüklenen çocuğun 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,” cümlelerinin eklenmesine,
    Hükümlü hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin hüküm fıkrasından, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılmasına,
    b- Hükümlü hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme ilişkin hüküm fıkrasından, TCK’nin 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın çıkartılarak yerine;
    “Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan 12 ay hapis cezası üzerinden TCK"nin 31/3. maddesi gereğince 1/3 oranında indirim yapılarak suça sürüklenen çocuğun 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
    Suça sürüklenen çocuğun şahsi ve sosyal durumu, geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak TCK’nin 62. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğa verilen cezanın 1/6 oranında indirilerek suça sürüklenen çocuğun 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,
    TCK’nin 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezasının, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmolunan 6 ay 20 gün hapis cezasının, TCK"nin 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü 20,00 TL"den hesaplanarak 4.000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine,
    5237 sayılı TCK’nin 52/4. maddesi gereğince hükmedilen adli para cezalarının suça sürüklenen çocuktan 20 eşit taksit halinde tahsiline, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsiline, adli para cezasının ödenmemesi halinde 5275 sayılı Yasa"nın 106/4-11. maddesi uyarınca 6183 sayılı Yasa hükümleri uyarınca tahsiline, ” cümlelerinin eklenmesine,
    Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme ilişkin hüküm fıkrasından TCK’nin 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin kısmının çıkartılmasına,
    Hükümlü hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme ilişkin hüküm fıkrasından, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılmasına,
    c- İnfazın bu hükümler üzerinden yapılmasına, bozulan kararlarda yer alan sair yönlerin aynen bırakılmasına, 14/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi