11. Hukuk Dairesi 2015/2827 E. , 2016/907 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/10/2014 tarih ve 2014/315-2014/345 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26/01/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ..."de yaklaşık 30 yıldır ticaretle uğraştığını, davalı Banka"nın POS cihazını tek taraflı olarak kapatmasının ve üyelik sözleşmesini tek taraflı feshetmesinin haklı ve hukuki bir sebebinin bulunmadığını, davalı bankanın bu konuda müvekkiline sebep ya da gerekçe göstermediğini, davalının tek taraflı fesihle POS cihazını kapatmasının bankaların sözleşme yapma zorunluluğuna, Rekabet Hukukuna, Borçlar Hukukuna, Ticaret Hukukuna, MK"nun 2 maddesinde dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürerek, davalının yol açtığı haksız durumun tespitine, davalının kendisiyle tekrar sözleşme yaparak eski durumunun tesis edilmesine, maddi ve manevi zararlarının giderilmesine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile tazminat miktarını artırmıştır.
Davalı vekili, müvekkilinin üye işyeri sözleşmesini sözleşmedeki hüküm gereği herhangi bir neden göstermeksizin tek taraflı olarak her zaman fesih hakkının bulunduğunu, nitekim POS cihazını kapatmakla bu hakkını kullandığını, davacının bu konuda herhangi bir itiraz hakkının bulunamayacağını, zira aradaki üyelik sözleşmesini davacının da kendi hür iradesiyle imzaladığını, diğer yandan POS cihazını kapatmasının davacı hakkındaki olumsuz istihbarat ve şüphelerden kaynaklandığını, üyelik sözleşmesinin bir özel hukuk sözleşmesi olduğunu, davacıyla sözleşmeyi devam ettirme mecburiyetinin bulunmadığını, davacının da sözleşmeyi fesihle başka bankalarla çalışabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşmede davalı Banka"ya istediği anda hiçbir neden göstermeksizin sözleşme ilişiğine son verme yetkisinin tanındığı, davalı bankanın bu yetkiyi kullandığı, davacı şirket hakkındaki olumsuz istihbari bilgilerin buna sebep olduğu, davalı bankanın davacının kullanımındaki pos cihazını kapatmasına ilişkin işlemin haksız sayılamayacağı, davacının davada ileri sürdüğü taleplerin haklı dayanağının bulunmadığı, davalı bankanın sözleşmede yer alan bir fesih hükmüne dayanmasının yeterli olduğu, ayrıca feshin haklı bir sebebinin bulunduğunun ispatlanmasının gerekmeyeceği, davalı bankanın dava dışı .... Bankasının davacı hakkındaki "olumsuzluk" şerhini görüp buna göre tedbiren pos cihazını kullanıma kapatmış olduğu, sözleşmenin, davalı banka tarafından haklı nedenle feshedildiğinden maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı Banka"ya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.