Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18083
Karar No: 2017/5573
Karar Tarihi: 19.04.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/18083 Esas 2017/5573 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/18083 E.  ,  2017/5573 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, 01.03.2006 tarihinde tüp ambarı olarak kiraladığı işyerinde davalı ekiplerince 13.01.2009 tarihinde kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenerek 53.594,60.TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, icra tehdidi altında 27.05.2011 tarihinde taksitlendirme yaptıklarını, borcun aylık 4.773.TL ödeyecek şekilde toplam 104.829,23.TL olacağını, taksitlendirme yapılmasının borçlu olduğu anlamına gelmediğini, aylık dönem faturalarını düzenli olarak yatırdığını ileri sürerek, davalıya 104.829,23.TL borçlu olmadığının tespitine, icra tehdidi altında taksitlendirme yapılarak ödenen ve ödenecek olan paranın tamamı ve faizi için davanın istirdat davasına dönüştürülmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davalı kuruma 25.187,78.TL borçlu olduğunun tespitine, fazla yatırılan 28.882,27.TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kiralayarak kullandığı işyeri hakkında düzenlenen 13.01.2009 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı gereğince tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinden borçlu olup olmadığına ilişkindir.
    Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden; 25.02.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 Sayılı Kanun kapsamında, uyuşmazlık konusu borç hakkında davacı tarafın 25.05.2011 tarihinde davalı kuruma başvurduğu, davalı aleyhine açtığı dava veya yaptığı icra takiplerinden feragat ettiğini beyan ettiği ve davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen uyuşmazlık konusu borç tutarının taksitlendirme yapılarak ödendiği anlaşılmıştır.
    Bu durumda; somut olayda uyuşmazlık konusu bedel yapılandırılıp ödendiğine göre, davacının tahakkuk ettirilen bedel nedeniyle davalıya borçlu olduğu sabittir. Yine, 25.05.2011 tarihli davacının imzasını taşıyan başvuru dilekçesinde davacının beyanı açtığı dava ve yaptığı icra takiplerinden feragat ettiği yönündedir.
    O halde, mahkemece; davacı tarafın feragati ile borcu kabul ederek yapılandırmaya giderek

    borcun yapılandırılmasından sonra menfi tespit davası açıp açamayacağının karar yerinde tartışılması gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Mahkemenin kabulüne göre de;
    4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun 29/12/2005 tarihli toplantısında; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmış; yine aynı kurum tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği" nin yürürlüğe girmesine kadar hüküm icra etmiştir.
    Somut olaya gelince, dava konusu borcun 13.01.2009 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı uyarınca tahakkuk ettirildiği, bilirkişi tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak tutanak tarihinden sonra yürürlüğe giren " Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği " hükümleri esas alınarak hesaplamanın yapıldığı, mahkemece de benimsenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu kaçak elektrik bedelinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan ve tutanak tarihi itibariyle yürürlükte olan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararı dikkate alınarak hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu bu yönü ile yönetmeliğe uygun değildir. Yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez.
    Hal böyle olunca, mahkmece; dosyanın önceki bilirkişi dışında konusunda uzman bir bilirkişiye verilerek, bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin tutanak ve tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararı ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanması için rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda birince ve ikinci bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi