Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3049
Karar No: 2016/933
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/3049 Esas 2016/933 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/3049 E.  ,  2016/933 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada .Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/12/2014 tarih ve 2010/135-2014/294 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26/01/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ...., davalı vekili Av..... ve ihbar olunan yetkilisi .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin “....” isimli filmin eser işletme belgesi ile hak sahibi olduğunu, söz konusu filmin davalı tarafından müvekkilinin saygınlığını zedeleyecek şekilde aralara erotik sahneler eklenmek suretiyle tahrif edilip, ismi değiştirilip “....” adıyla davalıya ait "...." isimli kanalda 15.12.2009, 05.02.2010, 26.04.2010 ve 03.06.2010 tarihlerinde 4 kez yayınlandığını, FSEK"nin 52. maddesine uygun bir sözleşme olmaksızın yayınlanması nedeniyle müvekkilinin mali haklarına tecavüz edildiğini, tecavüzün ağır niteliği gözönünde bulundurulduğunda manevi tazminata da hükmedilmesi gerektiğini, FSEK"nin 14,15,16,20,22, 23, 24 ve 25.maddelerinde düzenlenen hakların ihlal edildiğini, davalıya keşide edilen 12.04.2010 tarihli ihtardan da sonuç alınamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile FSEK"nun 68. maddesi uyarınca rayiç bedelin 3 katı olan 12.000 TL maddi tazminatın yayınlanma tarihlerinden itibaren ve 20.000 TL manevi tazminatın ilk yayın tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsili ile vaki ve muhtemel tecavüzlerin önlenmesine, hükmün ilanına karar verilmesi talep edilmiş, ıslahla maddi tazminat 198.000 TL"ye çıkarılmıştır.
    Davalı vekili, dava konusu “....” adlı filmin “....” isimli filmden uyarlanarak meydana getirilmediğini, müvekkili ile dava dışı .... arasında imzalanan "01.11.2008 tarihli yayın hakkı lisans sözleşmesinin "18.08.2009 tarihli ek protokolü" uyarınca "...." adlı filmin çoğaltma, umuma arz vs. mali haklarının müvekkilince devralındığını, "...." aldı filmin davacının iddiasının aksine tahrif edilerek oluşturulan bir film olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dayandığı “Eser İşletme Belgesi”nde dava konusu "...." adlı eserin kullanım hakkının .... tarafından, .... . Noterliği"nde düzenlenen satış anlaşması ile 05.02.2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı ... AŞ"ye devredildiğinin yazılı olduğu, bilirkişi raporunda davacının hak sahipliğini ispata yarar sözleşme örneğini sunması gerektiği belirtilmesi üzerine davacı vekilinin dosyaya 05.02.2001 tarihli sözleşme örneğini sunduğu, bilirkişi heyeti sunulan sözleşmenin davacının hak sahibi olduğunu ispatlamaya yeterli olmadığını belirtmiş ise de anılan sözleşmede ...."nin "...." ve " ...." adlı iki adet filme ilişkin mülkiyet hakları da dahil olmak üzere tüm telif haklarını gayri kabili rücu ...."ye sattığının düzenlendiği, taraflarca imza altına alındığından beri 10 seneyi aşkın süre zarfında herhangi bir ihtilafın gündeme gelmediği, MK"nın 2. maddesi ve hakkaniyet kuralları gereği davacının hak sahibi olduğunun kabul edilmesi gerektiği kanatiyle asıl ve ıslah edilen davanın kısmen kabulü ile ilk gösterim için rayiç bedel 30.000,00 TL, ikinci gösterim için 6.000 TL, sonraki gösterimler için 3.000"er TL olmak üzere davalının davacıya ait .... isimli filminden alıntıları .... isimli filmde kullanımı nedeniyle meydana gelen mali hak tecavüzünden dolayı FSEK"nin 68 maddesi uyarınca toplam 42.000 TL"nin 3 katı olan 126.000 TL"nin son gösterim tarihi olan 03/06/2010 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000 TL"nin son gösterim tarihi olan 03/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının muhtemel tecavüzünün önlenmesine, hüküm özetinin ilanına, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, davacı tarafından mali hakları devralınan "...." isimli filmin izinsiz şekilde ismi değiştirilip, aralara pornografik sahneler eklenerek tahrif edilmek suretiyle yayınlandığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece “davacının eserde adın belirtilmemesi, değişiklik yapılması ve umuma arz hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle manevi tazminata da hükmedilmiştir. Ancak eser üzerindeki manevi haklar, eser sahibi ile eseri arasındaki kişisel ve manevi ilişkisini düzenleyen haklardır. Bunlar, eseri kamuya sunma, eserin sahibi olarak tanıtılma, eserde değişiklik yapılmasını önleme hakları olarak sayılabilir. Eser sahipliğinden kaynaklanan mutlak ve inhisari yetkiler içeren manevi haklar, miras yolu ile geçmedikleri gibi, sağlar arası hukuki işlemlere ve ölüme bağlı tasarruflara dahi konu olamazlar.
    Manevi hakların ihlali halinde, kural olarak eser sahibi ile belli koşullarda 5846 sayılı Yasa’nın 19"uncu maddesinde sayılan kişiler manevi tazminat talep edebilir. O halde somut olayda, mali hakkı devir alınan dava konusu filmin tahrif edilip, ismi değiştirilip aralara pornografik sahneler eklenmesi nedeniyle meydana gelen manevi zararın mali hak sahibi davacı tarafından değil, dava dışı eser sahibi tarafından talep edilebileceği dikkate alınmadan yazılı şekilde davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/01/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞIOY


    Mahkemece, mali hakları kullanma yetkisine sahip olan davacının sinema eseri niteliğindeki “....” isimli film üzerindeki çoğaltma haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle talep gibi aynı kanunun 68.maddesi uyarınca üç kat telif tazminatına hükmedilmiştir.
    5846 sayılı Kanunun 68.maddesinin 1. Fıkrasında eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, “bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlası” nın hak sahiplerince istenebileceği belirtilmiş olup, aynı kanunun 66/3 fıkrası gereğince mahkeme, mali haklara tecavüz halinde, “tecavüzün şümulünü, kusurun olup olmadığını, varsa ağırlığını” takdir etmek durumundadır.
    Bu yasal düzenlemelere göre; dava konusu olayda talep edilebilecek “en çok üç kat fazla” tazminatın miktarını, tecavüzün şümulüne ve kusurun ağırlığına göre belirleme yetkisinin mahkeme hâkimine ait olduğu, dâva tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Mülga BK’nun 43/1 (6098 s.TBK.m.51/1) maddesinin de bu yetkiyi desteklediği ve her somut olayda tartışılması ve değerlendirmesi gerektiği, mahkemenin bu hususları tartışmadan doğrudan belirlenen rayiç bedelin üç katına hükmetmesinin isabetsiz olduğu, Anayasa Mahkemesinin konu ile ilgili 28.2.2013 gün 2012/133 Esas 2013/33 sayılı kararında yer verilen -maddedeki “üç katı” ibaresi ile- “hak sahiplerinin dava yoluyla isteyebileceği bedele üst sınır getirildiği, hâkimin taleple bağlı olduğuna dair veya takdir yetkisine ilişkin olumsuz bir düzenleme içermediği, bu sınır içerisinde kalmak şartıyla hâkimin dosya içeriği ve talebi de gözeterek takdir yetkisi kullanacağının açık olduğu ve her dava konusu olayda tartışılması ve değerlendirmesi gerektiği” şeklindeki gerekçenin de muhalefet görüşümüz doğrultusunda bulunduğu ve bu nedenle de yerel mahkeme hükmünün Dairemizin iki nolu bozma sebebine ilave olarak bu gerekçe ile de bozulması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyoruz. 28.01.2016





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi