MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince de davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile hakkında dava açılmayan ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle karar kaldırılarak davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan ...’ın maliki olduğu 1622, 2172, 1353 ve 1379 parsel sayılı taşınmazları mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalıların mirasbırakanı olan torunu ...’e temlik ettiğini ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, mirabırakan ...’in alım gücü olduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince de davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile hakkında dava açılmayan ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle karar kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan 1926 doğumlu ...’ın 09.03.2014 tarihinde öldüğü, geriye davacı kızı ... ile kendisinden önce ölen oğlu ...’in kızı davacı ..., ...’in oğlu ...’dan olma torunu davacı ... ile ...’in ölen oğlu ...’in çocukları davalılar ... ve 2005 doğumlu ...’ın mirasçı olarak kaldığı, dava konusu 1622, 2172 ve 1379 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ... tarafından 03.02.1987 tarihli akitle ve dava konusu 1353 parsel sayılı taşınmazın 19.11.2002 tarihli akitle davalıların mirasbırakanı ...’e devredildiği, ...’in 24.08.2013 tarihinde ölümü ile dava konusu taşınmazların 24.09.2013 tarihinde eşi ... ile çocukları ... ve ...’a intikal ettiği, 1379 ve 1353 parsel sayılı taşınmazların 24.02.2014 tarihli akite davalılar tarafından dava dışı ... ...’e devredildiği, onun da 03.03.2014 tarihli akitle taşınmazları davalı ...’ya temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere bir kişinin davada taraf sıfatı kazanabilmesi için öncelikle yöntemince dava açılması gerekmektedir. Davada taraf olmayan kişi hakkında hüküm kurulması da mümkün değildir.(...297.mad.)
Somut olayda, 10.04.2017 tarihli dava dilekçesiyle davalı olarak ... (kendi adına asaleten, ... ... adına velayeten) ve ...’ın gösterildiği, davanın ... mirasçılarına yöneltildiği, 02.05.2017 tarihli cevap dilekçesinin ise kendi adına asaleten, davalı ...’a velayeten davalı ... tarafından verilen vekaletname ile vekil Av ... tarafından verildiği, davalı ...’ın velayeten annesi tarafından temsil edildiği, hakkında usulünce dava açılmış olmasına rağmen, karar başlığında davalı ...’a yer verilmemesi ve payının dava konusu olmadığından bahisle hakkında hüküm kurulmaması isabetsizdir.
Hal böyle olunca, davalı ... hakkında açılan davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de, dava miras payı oranında iptal-tescil isteğine ilişkin olup, davacıların çekişmeli taşınmazlardaki miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilip, kalan payın davalı üzerinde bırakılması ile yetinilmesi gerekirken, davalılar adına kayıtlı payların tamamının iptaline şeklinde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davalılar yönünden tescil hükmü kurulması da isabetsizdir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.