Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19176
Karar No: 2017/5739
Karar Tarihi: 19.04.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19176 Esas 2017/5739 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/19176 E.  ,  2017/5739 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili; davacıların babaları olan muris ile davalı arasında tapusuz taşınmazın devrine ilişkin sözleşme yapıldığını, taşınmazın tapu kaydının iptali hakkında açtıkları davanın reddedildiğini, söz konusu taşınmazın 1970 yılından beri davacıların murisi tarafından kullanılageldiğini, davalının 2011 yılında davacıları taşınmazdan çıkarmak istediğini belirterek, 16/12/1990 tarihli geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen 1.500,00 TL"nin denkleştirici adalet kuralları çerçevesinde güncel olarak tespiti ile bu bedelin davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; taşınmazın devrine ilişkin yapıldığı bildirilen bir sözleşme bulunmadığını, davalının sözleşmeden haberdar olmadığını, sözleşme var ise sahte olup imzanın davalıya ait olmadığını, müvekkilinin taşınmazı 22/03/1991 tarihinde satın aldığını, davacı tarafın çeşitli bahanelerle taşınmazı kullanmaya devam ettiklerini, davalının kullanımını da engellediğini, Konya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/349 E.sayılı dosyası üzerinden elatmanın önlenmesi davası açtıklarını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, 16/12/1990 tarihli sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı yönünde Adli Tıp Kurumuna yaptırılan incelemede belgedeki imzanın davalıya ait olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dava, tapusuz olup, harici satış sözleşmesi ile satılan ve intikal ettirilmeyen taşınmazın, davacı tarafından ödenen satış bedelinin, tapu devrinin gerçekleşmemesi nedeni ile iadesine ilişkin alacak davasıdır.
    Somut olayda, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 11/03/2015 tarihli raporda, davalı ..."ün mukayese imzaları ile 16/12/1990 tarihli belgeki ..."e atfen atılı imza arasında aynı el ürünü olduğunu gösterir yeterlilik ve nitelikte bulgu saptanamadığı sonucuna varıldığının bildirildiği görülmüş, Mahkemece davacıların imza incelemesi yönünden yeniden bilirkişi raporu aldırılması talebi reddedilmiş, Adli Tıp Kurumu raporu esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.
    Mahkemece, bahsi geçen rapor hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Adli Tıp Kurumundan alınan raporun bu hali ile kesin kanaat içermediğinden hüküm kurmaya elverişli olmadığı açık olup; söz konusu raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapora göre sonuca gidilemez. Zira, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nin imza incelemesinde son mercii olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır (HGK."nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-282 sayılı kararı).
    Hal böyle olunca mahkemece, davacılar tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine göre; güzel sanatlar fakültesinden (grafoloji alanında uzman) oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulu aracılığı ile yeniden inceleme yaptırılarak taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi