3. Hukuk Dairesi 2015/19533 E. , 2017/5753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davasının bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davalıların murisi Hüseyin Suyabatmaz"dan davalılara Kaş ilçesi Karayer mevki 763 parseldeki taşınmazın 1/2 hissesinin intikal ettiğini, 10 dönüm olan bu hisse üzerindeki haklarını 27/10/1976 tarihli harici satış sözleşmesi ile davalılar ... ve ..."in ayrı ayrı 20.000 TL bedel ile, 28/10/1976 tarihli harici satış sözleşmesi ile de ..."ın yine 20.000 TL bedel ile müvekkile sattığını, yani her bir davalının kendi hissesini ayrı ayrı 20.000 TL bedel ile müvekkiline sattığını ve zilyetliğini devrettiğini, müvekkilinin 60.000 TL bedel ödediğini, ancak sözkonusu taşınmazın davalılarca devrinin yapılmadığını, davalılara karşı açtığı tapu iptal tescil davasının Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi 2007/525 Esas 2009/197 Karar sayılı kararı ile reddedildiğini ve 26/04/2010 tarihinde onandığını beyanla, her bir davalıdan ayrı ayrı 20.000 TL"nin 28/10/1976 tarihinden bugüne kadar güncel değerleme hesabı ile hesaplanarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini talep etmiştir .
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ; sözkonusu karar Dairemizin 08.05.2013 Tarih 2013/3925 Esas , 2013/7661 Karar Sayılı ilamıyla; somut uyuşmazlıkta BK 125 maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği gerekçesiyle bozma konusu yapılmıştır .
Bozma ilamı üzerine dosyanın gönderildiği mahkemece ; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde;" Davanın Kabulü ile ; Her bir davalıdan 12.948,17 TL nin ayrı ayrı 15/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,"karar verilmiş ; sözkonusu karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir .
./..
-2-
Yargılama sürecinde davalılar davacı ile aralarında herhangi bir satış senedinin bulunmadığını, kendilerine yapılmış bir ödeme olmadığını beyanla sözleşme ilişkisini reddetmiştir. Davacı tarafından sunulan sözleşme davalılar tarafından inkar edilmesine rağmen sözleşme altında yer alan parmak izi ve imzalara ilişkin yerel mahkemece bir inceleme yapılmamış; sözleşmenin varlığından yola çıkılarak güncellenmiş değere ilişkin alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur .
Mahkemece; davalılarca itiraza uğrayan sözleşme metni nazara alınarak sözkonusu sözleşmede yer alan parmak izi ve ibarelerin davalıların eli mahsülü olup olmadığı araştırılmak suretiyle, oluşacak sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekirken bu konuda yapılan itirazlara rağmen bir araştırma yapılmaksızın davanın kabulü yönünde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı hüküm kurulmuştur .
O halde mahkemece; öncelikle davalıların iddiası üzerinde durularak, davaya konu sözleşme altındaki parmak izi ve imzaların (davalılar ... ve ... yönünden parmak izi, davalı ... yönünden imza ve yazı incelemesi yapılarak ) davalılara ait olup olmadığı konusunda HMK.nun 209 ve 211.maddeleri hükümleri uyarınca inceleme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.