Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19242
Karar No: 2017/5755
Karar Tarihi: 19.04.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19242 Esas 2017/5755 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/19242 E.  ,  2017/5755 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    flar arasındaki Vasiyetnamenin İptali Ve Tenkis (Asıl dava ), Vasiyetnamenin Tenfizi (Birleşen Davanın ) Davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı birleşen davacı ... Vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili dilekçesinde; mirasçıları oldukları muris S...."ın vasiyetnameyi düzenlediği tarihte 84 yaşında olduğunu 2012 yılında ilerlemiş alzheimer tedavisi gördüğünü, murisin yaşlılığa bağlı olarak davalılarla birlikte yaşamak zorunda kaldığını, özellikle davalı ..."in baskıları sonucu muris S...."ın vasiyetname düzenlemek zorunda kaldığını, davalı ..."ın bütün mirasçıların vasiyete konu taşınmazdan miras payı alması gerektiğini kabul ettiğini, vasiyete konu taşınmaz ile ilgili olarak tapuda veraset ilamına göre intikal yapıldığı için davalıların haklardan feragat ettiğini belirterek vasiyetnamenin iptalini, vasiyetnamenin iptaline karar verilmemesi halinde ise terekeye dahil edilecek başka mal bulunmadığı için saklı paylarına tecavüz eden tasarrufun tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen dosyada davacı ... vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin babası muris S...."a 12 yıl boyunca baktığını, babasının da müvekkilinin duyarlılığı karşısında kayıtsız kalmadığını, ....l (Yaylabağ) köyünde bulunan
    ./..
    563 parsel sayılı taşınmazını kızları Azize ve ..."a 1/2 oranında bölüştürmesi için Ankara 8. Noterliğinin 11/04/2007 tarih ve 3175 yevmiye numaralı resmi vasiyetnamesi düzenlediğini, vasiyetnamenin açılmasına dair kararın Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/614 - 2012/1272 sayılı kararıyla kesinleştiğini ve mahkemece taşınmazın tapu kaydı üzerine tedbir şerhi konulduğunu, ancak tedbirin kararın kesinleşmesinden dolayı hukuki güvencesinin kalmadığını, bu sebeple muayyen mal vasiyetinden payına düşen miktarı alabilmesi için taşınmaz üzerine tedbir konulmasını ve vasiyetnamenin tenfizi ile müvekkili
    adına tescilinin sağlanmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm davalı – birleşen davacı ... vekilince temyiz edilmiştir.
    I-) Kural olarak; bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak bir hukuki durumun mevcut olup olmadığına, kısmen veya tamamen bağlı ise; mahkeme, o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir.
    Hukuk mahkemesinde, görülen bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması, başka bir mahkemenin görevi içindeki bir hususun çözümüne bağlı ise; o hususun görüldüğü davanın sonuçlanmasını, kendisi için bekletici sorun yapabilir.
    Görülmekte olan bir davanın sonuçlanmasını başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekir.
    1- Bekletici sorun yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması,
    2-İki dava arasında bağlantı bulunması.
    Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır.
    Somut olayda; davacı asıl dava ile, vasiyetnamenin iptal ve tenkisini ; davalı ... ise, birleşen dosyada , vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep etmektedir.
    Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir. Bu sebeple, dava konusu olan vasiyetnamenin bir iptal davasına konu olup olmadığının araştırılması gerekir. Dava konusu olan vasiyetname, bir iptal davasına konu olmuş ise, bu dava bekletici mesele yapılmalıdır. Vasiyetnamenin iptali davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekir.
    Ne var ki, somut olayda; hem vasiyetnamenin tenfizi davası, hem de vasiyetnamenin iptali davaları, aynı mahkemede ve aynı dava dosyasında birlikte görülmüştür. Bu durumda, öncelikle, vasiyetnamenin tenfizi dosyasının tefrik edilerek, ayrı bir esasa kayıt edilmesi ve vasiyetnamenin tenfizi davası için, iptal ve tenkis davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması gerekecektir.
    Öyle ise, mahkemece; yukarıda açıklanan esaslar gözetilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    II-) Mahkemece ;".. Davalı ..., vasiyetnamede lehine mal bırakıldığını bilmesine rağmen bu taşınmazla ilgili diğer mirasçılara da intikali konusunda tapu müdürlüğüne başvurarak 15/06/2012 tarihinde resmi senet ile davacılara intikal işlemini yapmıştır. Davalılar tapu müdürlüğünde yapılan işlem ile davacılara karşı vasiyetname ile elde ettikleri hakdan, yani vasiyet alacağı hakkından feragat etmişlerdir. Buna göre davalıların vasiyet alacağından feragat etmiş olması sebebiyle, davacıların vasiyet alacaklılarına karşı yükümlülükleri kalktığı için davacıların vasiyetnamenin iptali talebinde
    ../...



    ve tenkis talebinde hukuki bir yararları bulunmadığı... " gerekçesiyle iptal ve tenkis taleplerinin reddine karar verilmiştir .
    Somut uyuşmazlıkda çözülmesi gereken ön sorun; mahkemenin iptal ve tenkis davasının reddi yönündeki kararına dayanak yaptığı, vasiyetnameden zımni feragatin mümkün olup olmadığı noktasındadır .
    7338 Veraset ve İntikal vergisi kanunu"nun "Beyanname verilme müddeti" başlığını taşıyan 9. maddesine göre "beyannameler veraset tarikiyle vukubulan intikallerde ölüm Türkiye"de vukubulmuş ise mükelleflerin Türkiye"de bulunmaları halinde ölüm tarihini takibe den dört ay içinde" verilmesi gerekir. Bu hükme göre mirasın açılmasından itibaren 4 ay içerisinde mirasçıların mirası devralmak için beyanname vermeleri gerekir. Aksi halde, yani mirasçıların mirası devralmak için 4 ay içerisinde beyanname vermemeleri halinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu m. 352/1, b. 11 gereğince vergi usulsüzlük cezası açık Kanun hükmüdür. Görüldüğü gibi, mirasçıların mirası devralmak için beyanname vermemeleri onlara vergi usulsüzlük ceza olarak yansımaktadır. Böyle bir vergi cezasının ödememek için de mirasçıların mirası devralmak için beyanname vermeleri Veraset ve İntikal Kanunu"nun bir gereğidir. Kanundaki bir mecburiyeti yerine getirme ise, hiçbir zaman vasiyetnameden zımnî feragat olarak nitelendirilemez. Bu sebeple, kanunî mecburiyeti vasiyetnameden zımnî feragat olarak nitelendirmek, bu açıdan da hukukî dayanaktan yoksundur.
    Somut olayda vasiyetnameden ,feragat ettiği yönünde davalı ... Ekici nin açık bir beyanı bulunmamaktadır. Bir haktan feragatin açıkça yapılması gerekip, zımni feragat mümkün değildir. Dairemizin yerleşik içtihatları da bu yöndedir.(HGK. 8.10.2003 Tarİh 2003/14536 Esas 2003/15192 Karar ) Bu itibarla ; mahkemece kanuni bir mecburiyeti yerine getirmeye yönelik bir işlemi, iradi bir işlem olan vasiyetnameden feragat olarak nitelendirmek isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir .
    SONUÇ: Yukarıda I ve II .bentde açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün davalı- (birleşen davacı) yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi