3. Hukuk Dairesi 2015/19520 E. , 2017/5787 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacı ..."nın eşi, diğer davacıların babası olan mütevvefa....."nun ....ili korkut ilçesi Yünören köyünde ikamet ettiğini, köyde meydana gelen elektrik arızasının giderilmesi için davalı kurum yetkililerinin bilgisi ve yönlendirilmesi dahilinde arızayı gidermek için elektrik direğine çıkarak çalışma yaptığı sırada elektrik hattına verilen enerjiye kapılarak hayatını kaybettiğini, köy halkının arızanın giderilmesi için müracaatta bulunduklarını ancak davalı kurum yetkililerinin mevsim şartlarını gerekçe göstererek köye gelemeyeceklerini bu nedenle kendilerine yardımcı olamayacaklarını, kendi imkanlarıyla arızayı giderebilmeleri için arızanın meydana geldiği güzergah hattının enerjisini kesebileceklerini söylediklerini ve bu teklifin kabul edilmesi üzerine davalı kurum yetkililerinin arızanın meydana geldiği hattın enerjisini keserek bu durumu köye haber verdiklerini ve arızayı giderebileceklerini söylediklerini, bunun üzerine müteveffa Abdurrahman Kutlu ile dava dışı ...."in, arızayı gidermek için enerjisi kesilen elektrik direğine çıkarak çalışma yaptığı sırada hatta aniden elektrik verilmesiyle birlikte akıma kapılarak hayatını kaybettiğini, müteveffanın ölümü ile birlikte davacıların eş ve babalarının desteğinden mahrum kaldığı gibi büyük acı ve elem yaşadıklarını, yapılan işin zarar verme tehlikesi yüksek olmasına rağmen davalı kurumun bunu göz ardı edip kusurlu davrandığını ve bu kusurlarından dolayı da meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, davacı ... için 10.000TL maddi, 30.000 TL.manevi, davacı çocuklardan her biri için 5.000"er TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 15.04.2015 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 138.176,90 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davalı kurum yetkilileri tarafından gerekli dikkat ve özenin gösterildiğini, kişilerin mağdur olmaması ve yönetmeliklerde belirtilen hizmet kalitesini sağlamak amacıyla arızanın giderilmesi için dava konusu hattın elektriğinin kesilip toprakladığını, ancak mütevvefa....."ya da arızanın giderilmesi yönünde herhangi bir talimat verilmediğini, mütevvefa Abdurrahman Kutlu"nun kendi iradesiyle elektrik direğine çıkarak elektrik enerjisine kapılarak hayatını kaybettigini, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde ./..
davalı kurumun herhangi bir kusurunun bulunmadığını, olayın tamamen müteveffanın kusuru ile meydana geldiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile;
Davacılar ... için 92.072,92 TL, .... için 16.186,83 TL,....için 12.523,86 TL,....için 9.669,09 TL, Fatma içinn 7.724,20 TL maddi tazminatın olay tarihi 20.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak bu davacıya verilmesine,
Davacı ... için 15.000,00 TL, .... için 13.000,00 TL,....için 10.000,00 TL,....için 7.000,00 TL, Fadime Kutlu için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 tl manevi tazminatın olay tarihi 20.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak bu davacılara verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
HMK. 297. Maddesi (HUMK. md. 388) gereğince; mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında, açık ve tereddüte yol açmayacak şekilde infazı kabil karar vermesi gerekir.
Aynı kanunun 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre ise, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafın dava dilekçesinde, davacılardan Semanur için 10.000 TL manevi tazminat talep edildiği halde mahkemece, iş bu davacı için talep aşılmak sureti ile 13.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacı Semanur için dava dilekçesindeki talebe ilişkin hüküm kurulması gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olacak şekilde talep aşılmak suretiyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı lehine BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.