3. Hukuk Dairesi 2015/18287 E. , 2017/5791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, murisleri ....."nun 20.07.2008 tarihinde vefat ettiğini, murisin sağlığında, sahibi olduğu ... T... Lokantası"nı günlük yevmiyeli çalıştırılması ve anlaşılan bedelin ödenmesi konusunda 25.06.2006 tarihli işletme sözleşmesiyle davalı ..."a devrettiğini, davalı ..."ın murisin ölümünden sonra da kendilerinin rızası dışında lokantayı işletmeye ve murisin vergi levhasını kullanmaya devam ettiğini günlük yevmiye bedelinden kendi miras paylarına düşen bedeli ödemediğini, davalı ..."ın Kartal 1. Sulh Hukuk Mahkemesindeki sunduğu beyanınında, murisle yaptıkları sözleşmede belirlenen günlük 35 TL bedeli diğer mirasçı (davacıların kardeşi) Konuralp Kocaoğlu"na ödediğini belirttiğini, davalı ... ..."nun da davalı ..."dan aylık 1000 TL bedel aldığını kabul ettiğini, her ne kadar her iki davalı tarafından günlük yevmiye bedelinin 35 TL (aylık 1.000 TL) olduğu ve bu bedelin ödendiği iddia edilmiş ise de bunun mümkün olmadığını, zira günlük ortalama 1.317 TL cirosu bulunan bu işletmenin, boş bir dükkanın kira bedelinden dahi düşük olacak şekilde aylık 1.000 TL yevmiye bedeli ile işletilmesinin günümüz şartlarına uygun olmadığını, buna göre lokantanın günlük ciro getirisinin %20"si üzerinden hesaplanması gereken 24 aylık (20.07.2008 ile 20.07.2010 arası) işletme bedelinin miras payları oranında kendilerine ödenmesi gerektiğini belirterek, 142.020 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davacıların murisi Fikret Kocaoğlu ile yaptıkları lokanta çalıştırma sözleşmesi ile mülkiyeti murise ait olan lokantanının günlük 35 TL bedel ile işletilmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını, aralarındaki sözleşmenin kira sözleşmesi niteliğinde olduğunu, murisin vefatına kadar günlük 35 TL olarak belirlenen kira bedelini murise ödediğini, murisin ölümünden sonra ise bu bedeli aynı şartlarla miraşçı ..."na ödemeye devam ettiğini, dolayısıyla davacıların kendisinden bir alacağı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ..., murisleri ..... ile davalı ... arasında yapılan sözleşme ile, murise ait lokantanın davalı ... tarafından işletilmesi konusunda anlaşıldığını, sözleşmeye göre günlük yevmiye bedelinin 35 TL olduğunu, sözleşmenin kira sözelşmesi niteliğinde olduğunu, murisin ölümünden sonra davalı ..."nin aylık 1.050 TL bedeli kendisine ödediğini, kendisinin de bu para ile murise ait evin kredi taksitlerini ödediğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 33.750,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacılar ve davalı ..."in murisleri olan ..... ile davalı ... arasında akdedilen ve muris ....."na ait lokantanın davalı ... tarafından işletilmesini öngören 25.06.2006 tarihli sözleşme gereğince ödenmesi gereken yevmiye bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacılar, bu sözleşme gereği davalı ... tarafından ödenmesi gereken bedelin işletmenin günlük ortalama cirosu üzerinden belirlenmesi gerektiğini, bu bedelin de en az günlük cironun %20"si olacağını ileri sürerek bilirkişilerce hesaplanacak bu bedelin kendilerine ödenmesini talep etmiş, davalılar ise aradaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğunu ve günlü kira bedelinin 35 TL olarak belirlendiğini, bu bedelin de sağlığında murise daha sonra ise davalı ..."e ödendiğini ileri sürmüşlerdir. Mahkemece, dava konusu lokantanın mülkiyeti ve vergi kaydı muris adına kayıtlı olduğu ve buna göre taraflar arasında bir kira ilişkisi bulunmadığı kabul edilmekle birlikte, bilirkişilerce taşınmazın bina değerine (450.000 TL) göre, taşınmazın değerinin %10"u üzerinden belirlenen emsal kira bedeli üzerinden alacağın kısmen tahsiline karar verilmiştir.
Bu durumda, öncelikle çözülmesi gereken husus; muris ..... ile davalı ... arasında, 25.06.2006 tarihinde imzalanan, lokanta çalıştırma sözleşmesinin niteliğinin tespiti noktasındadır.
Dava konusu sözleşmenin içeriğinin incelenmesinde, mal sahibi ....."na ait "Koçoğlu Taşfırın" isimli lokantanın kullanma ve işletmesinin, içindeki tüm demirbaşlar ile birlikte davalı ..."a bırakıldığı, her türlü zarar ziyan ve masrafın davalı ..."ye ait olacağı, mal sahibinin lokantanın işletmesi ile ilgili hiçbir konuda müdahalede bulunmayacağı ve davalı ..."nin mal sahibine (kar ya da zarar etmesi fark etmeksizin) haftalık bir bedel (bu kısım boş bırakılmıştır) ödeyeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu suretle, tarafların sözleşmedeki amaçlarının muris ....."na ait işletmenin tüm demirbaş eşyası ile birlikte davalı ..."ye kiraya verilmesinden ibaret olduğu ve bu haliyle sözleşmenin hasılat kirası niteliğinde olduğu açıktır.
Buna göre mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hasılat kirası sözleşmesinden kaynaklandığı göz önüne alınarak, dava konusu yazılı sözleşmede ödenecek kira (yevmiye) bedeli kısmı boş bırakılmış (belirlenmemiş) olduğundan, aylık kira bedelinin ne olduğu konusunda ispat külfetinin davacılara ait olduğu da gözetilerek, bu yönde yapılacak inceleme neticesinde hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenlerine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.