20. Hukuk Dairesi 2015/3012 E. , 2016/740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, ... ilçesi, ... köyü, 104 ada 342 parsel sayılı taşınmaz 257,53 m2 yüzölçümü ve arsa vasfıyla davacı adına kayıtlıyken ... Kadastro Mahkemesinin Dairemizce onanarak kesinleşen 2008/509 Esas, 2010/165 Karar sayılı ilâmı ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 67,271 m2"lik kısmının arsa vasfıyla ... adına, (B) harfi ile gösterilen 189,545 m2"lik kısmının ayrı parsel numarası ile orman vasfıyla ...si adına tesciline karar verilmiştir.
Davacı vekili taşınmazın bir bütün olarak davacıya ait iken, yörede yapılan orman kadastrosu ile hükmen 67,271 m2"lik kısmının arsa vasfı ile davacı adına, 189,545 m2"lik kısmının ise orman vasfı ile ... adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, 79 nolu Orman Kadastro Komisyonu Başkanlığınca yapılan orman kadastrosu işlemi sırasında orman vasfı ile ... adına tesciline karar verilen kısımda 2/B çalışması yapılması taleplerinin komisyonca reddedildiğini belirterek, bu kısma ilişkin tesbitin iptali ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın, ... Kadastro Mahkemesinin 2008/509 E. - 2010/165 K. sayılı kararının Yargıtay 20. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmesi sonucu ... adına orman vasfı ile kayıt ve tescil edildiği, taşınmazın orman olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit hale geldiği gerekçesiyle dosya üzerinden davanın kesin hüküm nedeniyle usûlden reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.05.2014 tarih ve 2014/3507 Esas, 2014/5810 Karar sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davacı vekili tarafından açılan eldeki davanın, 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi uyarınca yörede 79 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından askıya çıkartılan 2/B çalışmalarında davalı taşınmazın orman dışına çıkarılma talebinin reddine dair verilen karara itiraza ilişkin olduğu, oysa, mahkemece kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen ... Kadastro Mahkemesinin 2008/509 E. - 2010/165 K. sayılı kararının kadastro tespitine itiraza ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 20/11/2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B uygulama Yönetmeliğinin 30. maddesinin döndüncü bendinde açıklandığı üzere eylemli orman olmayıp, orman toprağı olması nedeniyle özel mülkiyet kurulamayan, bu yönden mahkeme kararı ile orman sayılan taşınmazlarda da koşullarının bulunması halinde, 2/B"ye çıkarma çalışması yapılması mümkündür. Her iki davanın hukukî dayanak ve sebepleri farklı olduğundan ... Kadastro Mahkemesinin 2008/509 E. - 2010/165 K. sayılı kararının kesin hüküm teşkil ettiğinin düşünülmesi doğru değildir. Mahkemece eldeki davanın ön inceleme ve tahkikata ilişkin duruşma açılarak işin esasına girilerek çözümlenmesi gerekirken, hukukî dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak dosya üzerinden kesin hüküm nedeniyle usûlden ret karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmasının ardından yapılan yargılama sonucunca ... İdaresini 2/B işlemi yapmaya zorlayıcı nitelikte dava açılamayacağı, orman niteliğini kaybetmiş taşınmazlar yönünden dava açma hak ve yetkisinin ...ye ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman tahdidi içinde kalan taşınmazda 2/B madde uygulaması yapılması isteğine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 2002 yılında yapılıp 30.06.2003 - 30.12.2003 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Bahse konu parselde orman kadastrosu 10.09.2008 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre çekişmeli taşınmazın yörede yapılan çalışmalarda 2/B madde uygulama sahası olarak ayrılmayıp, orman olarak sınırlandırıldığı, davacının bu yerde 2/B uygulaması yapılması konusunda idareyi zorlayıcı nitelikte dava açma imkanının bulunmadığı, aktif dava ehliyetinin kamu düzenine ilişkin ve dava şartlarından (HMK madde 114/1 d-e, 115) olduğu belirlenerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıdaki onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21/01/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.