14. Ceza Dairesi 2014/6660 E. , 2015/2627 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümlerin sanık müdafileri tarafından temyiz edilmesi ve sanıklar ... ve ... müdafii tarafından incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 25.02.2015 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık ... müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
Bugün oturum açıldı. 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerde gözetilerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Ceza miktarına nazaran sanık ... müdafiin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin sanık .... hakkında da duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa uygun kabule göre; cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen herhangi bir hal olmaksızın suç tarihinde ondört yaş onbir aylık olan mağdureyle, cinsel ilişkiye giren ondokuz yaşındaki sanık ..."in dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları, mağdurenin bir kaç kez kaçarak evine gelmesine rağmen sanığın mağdureyi ailesine teslim etmesi dolayısı ile olayın zora dayalı olmayan gerçekleşme biçimi nazara alınarak TCK.nın 23. maddesi uyarınca sanığın bu ağır neticeden sorumlu tutulabilmesi bakımından en azından taksirle hareket edip etmediğinin tespit edilmesi, sanığın ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmayı öngöremeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı sonucuna varılırsa meydana gelen bu zararın TCK.nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşılma nedeni olarak dikkate alınması gerektiği gözetilmeyerek sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Sanıklar ..., ..., ...ve ... haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Mağdurenin suç tarihinden önce sanık... ile duygusal arkadaşlık kurarak onunla birlikte yaşamak için bir kaç kez evden kaçtığı ancak sanık tarafından ailesine teslim edildiği, mağdurenin olay tarihinde yine bu amaçla evden gitmesi üzerine ...ile mağdurenin anne ve babaları olan sanıklar ..., ..., ...ve ..."nin bir araya gelip, sosyal yaşam koşulları, toplumsal bakış açısı ve içinde yaşanılan çevrede geçerli geleneklerin getirdiği zorunluluktan dolayı mağdureyi muhtemel bir olumsuz durumdan koruyabilmek maksadıyla ... ile düğün yapılmasına karar verdikleri ve bu şekilde gerçekleştirilen mahalli düğün sonrası mağdure ile Veysel"in birlikte yaşadığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, mevcut haliyle olayda sanıklar ..., ..., ... ve ..."nin suç işleme kastıyla hareket etmedikleri dikkate alınarak atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyetlerine hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanıklar .., ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.