12. Ceza Dairesi 2018/4841 E. , 2018/7701 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 179/3-2 ve 62. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 51/1. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine ve sanığın 1 yıl süre ile denetim altına alınmasına dair İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2016 tarihli ve 2015/692 esas, 2016/238 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan 25 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca sanığın daha lehine olacak şekilde, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca,
İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2016 tarihli ve 2015/692 esas, 2016/238 sayılı kararının bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 31/05/2018 gün ve 94660652-105-34-12867-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/06/2018 gün ve 2018/49580 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, bahse konu hapis cezasının aynen infazına dair İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/09/2017 tarihli ve 2015/692 esas, 2016/238 sayılı ek kararının, 10/05/2016 tarihli ilk kararın kanun yararına bozulması halinde, infaz kabiliyetinin bulunmayacağı göz önünde bulundurularak yapılan incelemede;
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ...’ın, TCK"nın 179/3-2, 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve bu cezanın aynı kanunun 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmiş ise de, daha önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, TCK"nın 50/3. maddesindeki "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2016 tarihli ve 2015/692 esas, 2016/238 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hüküm fıkrasında yer alan "dördüncü" paragrafın hükümden çıkarılarak yerine, “Sanığa hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı Kanun"un 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20.TL"den sanığın neticeten 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” ibaresinin yazılmasına, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 04/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.