17. Ceza Dairesi 2016/18279 E. , 2018/13267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında müştekiler ..., ..."ya karşı hırsızlık suçlarından, suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."ya karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükümlerin, tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
B)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında müştekiler ..., ..., ..., ..., ..., ..."ya karşı hırsızlık, mala zarar verme suçlarından, müştekiler ..., ..."ya karşı mala zarar verme suçundan, suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."ya karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında müştekiler ... ve ..."na karşı hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından, müştekiler ..., ..., ..., ..., ..., ..."ya karşı mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde suça sürüklenen çocuklar ... ve ..."nın adli sicil kaydında suç tarihi itibarıyla kesinleşmiş hapis cezasına ilişkin mahkûmiyetlerinin bulunmaması nedeniyle, hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesinde yer alan yasal zorunluluk gereğince aynı Yasa"nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
2)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ..., ..., ..., ..."e karşı hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından, müştekiler ..., ..., ...,..."ya karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerde müştekiler ...,..., ..., ..."in maddi zarar taleplerinin bulunmadığını beyan etmeleri, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında suç tarihi itibariyle mahkumiyetinin bulunmaması, müştekiler ..., ..., ...,..."ya karşı işlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçundan karşılanması gereken zarar bulunmaması karşısında suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekilerin zararlarının giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmaması,
3)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında müşteki ..."ya karşı hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.
TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuklar ... ve ..."nın müştekinin evindeki değeri 20,00 TL olan 1 adet cakmak anahtarlığı ve 1 adet tahta saplı çakının çalındığının anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuklar hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında müştekiler ... ve ..."e karşı hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde
TCK"nın 61. maddesinin 5. fıkrasının ""Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir."" şeklinde düzenlendiği; somut olayda ise mahkemenin hırsızlık suçundan hüküm kurarken 5237 sayılı TCK’nın 35. maddesine göre uygulama yapıldıktan sonra 31/3 maddesi uyarınca uygulama yapması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
5)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ..."ın yakalandığı sırada müştekiler ... ve ..."nun evinden çalınan 2 adet cep telefonu ve 20 TL paranın yerine göstererek müştekilerin zararının giderilmiş olduğunun anlaşılması karşısında suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK"nın 168 hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
6)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ..."ın yakalandığı sırada müşteki ..."ya ait fotoğraf makinesinin suça sürüklenen çocuk ..."ın ablasının evinde olduğunu söyleyerek müştekiye teslim edilmesi karşısında kısmi iade nedeniyle müşteki ..."dan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediğinin sorularak sonucuna göre TCK"nın 168. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı"nın, üst Cumhuriyet Savcısı"nın, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.