20. Hukuk Dairesi 2015/15634 E. , 2016/762 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2012 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, ... köyünde bulunan 169 ada 1 parsel sayılı 3580,25 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden bahçe niteliği ile ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, dava konusu ... köyü 169 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesbitinin iptaliyle yayla vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/01/2014 tarih ve 2013/10256 E. - 2014/1275 K. sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; yapılan keşifte yerel bilirkişi dinlenmediği gibi keşif sonrası ibraz olunan ziraat bilirkişisi raporunda, taşınmazın, 25-30 yıldan beri kültür arazisi olarak kullanıldığını belirtmekle birlikte, insanların yaz aylarında serinlemek amacıyla kullanılan bir yer olduğu, bu amaç doğrultusunda baraka tip evler inşa edilmek suretiyle yerleşim alanı oluşturdukları, yaylalık olarak kullanılan bir yer olduğu belirtilerek raporda kendi içinde çelişkiye sebep olunmuştur. Ayrıca, sağlıklı sonuca ulaşılması için dava konusu taşınmazın hukukî durumunun aynı konumda bulunan 169 ada 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar ile birlikte bir bütün olarak değerlendirilmediği gibi, ayrıca, usûlüne uygun olarak yayla araştırması da yapılmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz..."" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 169 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile orman niteliği ile ...si adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 5602 sayılı Kanun hükümlerine göre 1954 yılında yapılan arazi kadastro çalışması vardır. Bu çalışmada dava konusu taşınmaz kadastro çalışma alanı sınırı dışında kalan ve kadastro görmeyen yerlerdendir. Ayrıca, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 27/03/1996 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesine göre yapılıp 25/12/2009 tarihinde ilân edilen fennî hataların düzeltilmesi çalışmaları ve 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 07/11/2012 - 06/12/2012 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.