(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/40135 E. , 2020/7075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 20.03.2002 tarihinden itibaren davalı nezdinde tavan vinç operatörü olarak çalıştığını, çalışmasının 17.10.2014 tarihine kadar aralıksız devam ettiğini, bu tarihte iş sözleşmesininhaklı sebeple feshedildiğini, davalı işyerinde 08.00-20.00, 20.00-08.00 saatleri arasında olmak üzere iki vardiya bulunduğunu, bir hafta gece bir hafta ise gündüz vardiyasında çalışıldığını, müvekkilinin de tüm çalışma dönemi boyunca bu şekilde çalıştığını, yasaya aykırı olan bu çalışmaları nedneiyle her yıl müvekkilden ve diğer işçilerden baskı altında çalışmayı kabul ettiğine dair muvafakatnameler aldığını, iş sözleşmesinin müvekkili tarafından ... 1. Noterliği aracılığıyla gönderilen ihtarname ile feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, her yıl fazla çalışma muvafakatnamelerinin düzenli olarak alındığını, davacının ikinci bir işte çalıştığının tespit edildiğini, fazla çalışma iddiası ile ikinci işte çalışmasının çelişkili olduğunu, bununla ilgili olarak davacıya 17.10.2014 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davacının 16.10.2014, 17.10.2014 ve 18.10.2014 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğini, işverenin beliritlen sebeplerle de haklı nedenle fesih hakkının doğduğunu ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının iş sözleşmesini feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32/4. maddesinde ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. Yine 4857 sayılı Kanunu"nda, 5953 sayılı Basın İş Kanunu"nun 14. maddesinde öngörüldüğü gibi ücretin peşin ödeneceği öngörülmemiştir. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi kanuni yollardan talep etmesi mümkündür.Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da tanınmıştır. İşçinin ücretinin kanun veya sözleşme hükümlerine göre ödenmemesi işçiye bu imkanı verir. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin kanun ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanmış olması gerekir.
4857 sayılı Kanun"un 24/II-e.bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, primi, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların da ödenmemesi işçiye haklı fesih imkanı verir.
Somut olayda, davacı tarafça davalıya keşide edilen 17.10.2014 tarihli ihtarnamede, 20.03.2002 tarihinden bu yana davalı nezdinde çalıştığını, davalı işyerinde 08.00-20.00, 20.00-08.00 saatleri arasında olmak üzere iki vardiya bulunduğunu, bir hafta gece bir hafta ise gündüz vardiyasında çalışıldığını, yıllık 270 saatin çok üzerinde fazla çalışma yapılmasına ve gece yedi buçuk saati aşan çalışması bulunmasına rağmen hak kazanılan fazla çalışma ücreti alacağının ödenmemesi sebebi ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davacının çalıştığı döneme dair puantaj kayıtlarında fazla çalışmalarının gösterildiği, davacının fazla çalışma muvafakatnamelerinin bulunduğu, puantaj kayıtlarında görünen mesailerin karşılıklarının bordroya yansıtıldığı, bordrolar ve banka kayıtları birlikte değerlendirildiğinde kayıtların birbiri ile uyuştuğu, fazla çalışmaların karşılığının ödenmediği konusundaki fesih gerekçesinin kayıtlar nazara alındığında ispatlanamadığı, buna mukabil davacının internete yüklenen resimlerdeki internet çıktılarındaki tarihlere bakıldığında kendisine ait bir işyerinde çalıştığının sabit olduğu gerekçesiyle iş sözleşmesinin davacı tarafından feshinin haklı nedene dayanmadığı kabul edilerek davacının kıdem tazminatı talebine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir. Tanık beyanlarına göre, davalı işyerinde 12’şer saatlik iki vardiyalı çalışma düzeni bulunduğu sabittir. Dosya kapsamında yer alan ücret bordroları ve puantaj kayıtlarının imzasız olması karşısında, davacının bu çalışma sistemine göre fazla çalışma ücretine hak kazandığı hususu da sabittir. Ancak banka kayıtları ve ücret bordrolarına göre kimi aylar için fazla çalışma ücreti ödendiği görülmekte ise de, işyerindeki çalışma düzeni aynı olmasına rağmen bazı aylar için fazla çalışma ücretinin ödenmemiş olduğu görülmektedir. Bu sebeple tanık beyanlarına göre hesaplanacak fazla çalışma ücretinden ödenen fazla çalışma ücretlerinin mahsubu ile davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı araştırılarak, davacı feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususu belirlenmelidir. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.