1. Hukuk Dairesi 2020/3933 E. , 2021/1523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : YARGILAMANIN İADESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 25.12.2015 gün ve 2015/228 Esas, 2015/622 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 25.06.2020 gün ve 2016/14803 Esas - 2020/3126 Karar sayılı Daire kararının düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, yargılamanın iadesi isteğine ilişkindir.
Davacı, davalı tarafından aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/887 Esas sayılı dosyası üzerinden tapu iptali ve tescil isteği ile açılan davada davalının, ... isimli kişiyi vekil tayin ettiğini, ancak; vekaletnamede ...’ın ... olan baba adının ... olarak değiştirilip vekil etmediği kişinin çekişmeli 8050 parseldeki 4 numaralı bağımsız bölümü satış suretiyle temlik ettiğini iddia ettiğini, mahkemece, vekaletnamenin sahteliğinin sabit olduğu gerekçesiyle kabul edilen davanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 01.05.2007 tarihli ilamıyla onanıp karar düzeltme istemi de reddedilerek 26.09.2007 tarihinde kesinleştiğini, ne var ki, davacının aynı iddiaya dayanarak 8050 parseldeki 8 numaralı bağımsız bölüme ilişkin başka bir kişi hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/889 Esas sayılı dosyasından açtığı davada verilen kabul kararının Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 13.01.2015 tarihli ilamı ile bozulduğunu, anılan bozma ilamında ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2003/316 Esas sayılı ceza dosyası kapsamı ile vekaletnamede ismi geçen ... oğlu ... ve vekalete dayanarak satışı yapan ... oğlu ...’ın aynı kişi olduklarının sabit olduğunun belirtildiğini, bu itibarla, kendisi ile ilgili verilen kabul kararının hatalı olup; söz konu bozma ilamı ile çeliştiğini, ilamda belirtilen delil ve hususlar dikkate alınmadan verilen kabul kararının yargılama sırasında elinde bulunmayan ve fakat sonradan ortaya çıkmış yeni kararlar ve deliller uyarınca ortadan kalktığını ileri sürerek,yargılamanın iadesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkemece, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/246-336 sayılı kararının henüz kesinleşmediği ve HMK.’nun 375. maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, Dairece onanmasına karar verilmiş, ilama karşı davacı vekili tarafından aynı dava konusu vekaletname ile ilgili ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2004/889 E sayılı dosyası ile açılan davada verilen kabul kararının yargıtay tarafından, ceza dosyasında ... ve ... oğlu ..."ın aynı kişi olduğunun sabit olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle bozulduğu belirtilerek süresinde karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 8050 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa edilmekte olan binanın 150/700 payı (eldeki dosyada) davalı ... adına kayıtlı iken; (120/700 hisseyi ipka ederek, 4 nolu meskene ayrılan 30/700 arsa payının tamamı) davalı adına vekaleten (... 22. Noterliğinin 26.04.1999 tarih ve 21458 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil olarak tayin ettiği) ... oğlu ... tarafından 11.06.1999 tarihli satış işlemi ile davacı ...’a temlik edildiği, Naime tarafından söz konusu vekaletnamenin sahte olduğu, aslında kendisinin ... oğlu ...’ı vekil tayin ettiği, vekaletname üzerine tahrifat yapıldığı ileri sürülerek ... aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/887 Esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil isteminde bulunulduğu, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın derecattan geçerek 26.09.2007 tarihinde kesinleştiği, yine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/889 Esas sayılı dosyası ile ... tarafından ...aleyhine aynı vekaletnamenin sahteliğine dayanarak açılan 8 nolu bağımsız bölüme ilişkin davanın da yerel mahkemece kabulüne karar verildiği, temyizi üzerine Dairenin 2014/14552 Esas-2015/174 Karar sayılı 13.01.2015 tarihli ilamı ile, “ ... Gerçekten de, temlike konu vekaletnamedeki baba adına ilişkin tahrifat 03.07.2002 tarihli adli tıp raporu ve ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/316 Esas - 2005/177 Karar sayılı ilamı ile saptanmış olup, bu husus tarafların da kabulündedir. Ne var ki,vekaletnamede ismi geçen "... oğlu 1929 doğumlu ..." ile işlemi yapan "... oğlu 1929 doğumlu ...""ın aynı kişi olduğunun Ceza Mahkemesinin dava dosyasında davacı (müşteki) vekilinin 13.07.2004 tarihli duruşmadaki "... müvekkillerim kendisini alevi dedesi olarak tanıtan ölüm kaydı gelen ... a vekalet vermişlerdir.Müvekkillerim alevi olduğundan bu şahısta kendisini alevi dedesi olarak tanıttığından alevilerde de ... adı olmadığından dolayı şahıs müvekkillerime baba adını ... olarak belirttiğinden müvekkillerininde buna göre vekaletname çıkartmışlardır. Müvekkillerim aslında nüfus kaydı getirilen ... oğlu 1929 doğumlu ..."a vekaletname vermişlerdir. Ancak bu şahıs kendisini müvekkillerime ... oğlu ... olarak tanıtmıştır. Müvekkillerimin vekaletname verdikleri kişi şahıs olarak ölüm kaydı gelen şahıstır." ikrarından ve Ceza Mahkemesinin ilamındaki "... sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan dava açılmış ise de,vekalet verilen kişinin şahıs olarak aynı olması nedeniyle sanığın yazım hatası olduğunu düşünerek kimliğe uygun şekilde baba ismini düzeltmesinde görevi kötüye kullanma kastının olmadığı ..." gerekçesinden anlaşılmaktadır. Ceza dosyasındaki bu maddi olgular 6098 sayılı TBK. nun 74. (818 sayılı BK. nun 53.) maddesi gereğince hukuk hakimi yönünden bağlayıcıdır. Hal böyle olunca; vekaletnamede ismi geçen "... oğlu 1929 doğumlu ..." ile vekalete dayanarak satış işlemini yapan "... oğlu 1929 doğumlu ...""ın aynı kişi oldukları gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyecek biçimde yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın temyiz edilmeksizin 08.09.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan karar düzeltme aşamasında yapılan incelemelerden ve geri çevirme yolu ile dosyaya celp edilen belgelerden, ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/570 Esas - 2018/498 Karar sayılı dosyasında yargılamanın yenilenmesi talepli olarak ... tarafından ... ...’a karşı açılan davada, aynı vekaletnamenin sahteliği iddiasına dayalı olarak 9 nolu bağımsız bölümle ilgili olarak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, ancak yukarıda bahsi geçen bozma ilamı gereğince vekaletnamenin sahte olmadığının belirlendiği ileri sürülerek yargılamanın iadesinin istendiği, yapılan yargılama neticesinde talebin reddine karar verildiği, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince, “... Somut olayda; ibraz olunan Asliye Ceza Mahkeme kararı ve Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin aynı vekaletnameye dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davasında yer alan bozma ilamı çerçevesinde yargılamanın iadesi sebeblerinden yeni bir belgenin ortaya çıkmış olması koşulları gerçekleştiğinden yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile işin esasına girilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır...” gerekçesi ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verildiği sabittir.
Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş, Dairenin 2014/14552 Esas - 2015/174 Karar sayılı bozma ilamı, ceza mahkemesi kararı ve ... Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararların tüm dosya içeriği ile bir bütün halinde incelenmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinden ibarettir.
Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine, yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacının bu yöne değinen ve yerinde görülen karar düzeltme isteğinin (6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince KABULÜNE, Dairenin 25.06.2020 günlü ve 2016/14803 Esas - 2020/3126 Karar sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin 25.12.2015 tarih ve 2015/228 Esas, 2015/622 Karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.