4. Hukuk Dairesi 2013/16350 E. , 2014/13452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2009/155-2013/131
Davacı S.. D.. tarafından, davalılar A.. T.. vdl. aleyhine 05/03/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı A.. T.. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı A.. T.."nun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı A.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 10.000 TL bedelli çekinin davalı İ.. E.. tarafından çalındığını, bunun bilinmesine rağmen diğer davalılar tarafından piyasaya sürülüp dava dışı keşideci aleyhine icra takibi yapıldığını, haciz tehditi altında icra dosyasına ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararların giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, usul ve yasaya aykırı olan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, ceza dosyası içeriğine göre davalı M.. M.. dışında kalan diğer davalıların sorumlu oldukları benimsenerek, davacının icra dosyasına ödemek zorunda kaldığı miktar ile takdir edilen manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmiştir.
Dosya incelendiğinde; dava dışı Ali Ardıç tarafından keşide edilen 10.000 TL bedelli çeki davacının kaybettiği, davalı İ.. E.. tarafından bulunan çekin sırasıyla durumdan haberdar diğer davalılar V.. E.., A.. T.., Ş.. O.. ve E.. D.."ın eline geçtiği, davalılardan E.. D.."ın anılan çekle davalı M.. M.."un işyerinden boya satın aldığı, çek bedeli ödenmeyince davalı M.. M.."un, dava dışı keşideci Ali Ardıç ile davalı E.. D.. aleyhine icra takibi başlattığı, davacının çeki kendisinin kaybetmesinden dolayı 9.000 TL ve 5.000 TL bedelli iki ayrı senet düzenleyerek dosya borcunu kapattığı anlaşılmaktadır.
a)Davacının kaybettiği ve davalı M.. M.. haricindeki diğer davalıların haksız bir şekilde ele geçirdiği çekin bedeli 10.000 TL olmasına rağmen, davacının icra dosyasına neden 14.000 TL ödeme yaptığı araştırılmadan ve gerekçesi açıklanmadan bu miktar üzerinden hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b)Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan nesnel (objektif) eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Medeni Yasa m.24), isme saldırı (Medeni Yasa m.26), nişan bozulması (Medeni Yasa m.121), evlenmenin feshi (Medeni Yasa m.158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (Borçlar Yasası m.47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (Borçlar Yasası m.49). Bunlardan Medeni Yasa"nın 24. maddesi ile Borçlar Yasası"nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. Medeni Yasa"nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; Medeni Yasa m.26, 174, 287); bunların dışında Borçlar Yasası"nın 49. maddesi uygulanır.
Medeni Yasa"nın 24. ve Borçlar Yasası"nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.
Yukarıda açıklanan olay nedeniyle oluşan zarar, davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Borçlar Yasası"nın 49. maddesine göre mal varlığına yönelik zararlar kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez.
Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının manevi tazminat isteminin temyiz eden davalı yönünden tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde kısmen kabul kararı verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2/a,b) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; davalı A.. T.."nun diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.