11. Hukuk Dairesi 2015/6766 E. , 2016/1113 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...... ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/05/2014 tarih ve 2013/274-2014/185 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ... ile dava dışı ..."in Mart 2012 tarihinde bir araya gelerek ..."da kömür zenginleştirme tesisi kurmaya karar verdiklerini, daha sonra aynı şekilde ..."dan getirilecek kömürlerin pazarlanması için eşit hisseli olarak ...A.Ş. unvanlı şirketi kurduklarını, ..."in asıl amacı olan çoğunluk hisselerini ele geçirmek olduğunu gizleyerek, yeni alınan ortak..."a % 33 hisse verilmesini sağladığını, davacıların kendilerine düşen sermayeden 170.000 TL sermayenin tamamını şirket kasasına teslim ettiklerini, dava dışı ..., ... ve..."ın gereken sermayeyi koymadıklarını, ..."in önce 3 kişilik yönetim kurulunu değiştirerek tek kişilik yönetim kuruluna geçiş yaptığını,...ı yönetimin başına getirdiğini, 17/06/2013 tarihinde 2012 yılı Olağan Genel Kurulu yapılarak toplantı tutanağı düzenlendiğini, müvekkili davacıların tutanağa itirazlarını yazdırdıklarını, itirazda ...nin 2012 yılına ait şirket defter ve bilançolarının kendilerine ibraz edilmediği, kendilerine usulüne uygun davet mektubu gelmediği, bilançoların incelememesi nedeniyle bilanço görüşmelerinin yapılmasının mümkün olmadığı, bu durumun TTK 377. maddesine göre azınlık haklarının ihlali sonucunu doğuracağını, bu nedenle gündemin 2 ve 3"üncü maddesinde yer alan 2012 yılı faaliyet raporu bilanço, kar ve zarar hesaplarını kabul etmediklerini belirttiklerini, şirket hisselerinin muvazaalı el değiştirmesi nedeniyle açılan iptal davasının ...Asliye Ticaret Mahkemesi"ne 2013/60 esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, genel kurulda ve öncesinde defter ve bilançoların ibraz edilmemiş olması nedeniyle toplantı başkanının kararıyla toplantının bir ay sonraya bırakıldığını, TTK 420. maddesinin emrettiği şekilde bu toplantı tutanağı ve itiraz kayıtlarının pay sahiplerine bildirilmediğini toplantının en geç 17/7/2013 tarihinde düzenlenmesi gerekirken maddeye aykırı olarak 24/7/2013 tarihinde düzenlendiğini, TTK 414. maddesine uygun şekilde pay sahiplerinin toplantıya çağrılmadığını, toplantı gün ve saatinin, gündemin şirket internet sitesine konulmadığını, yine bu maddeye aykırı olarak pay sahiplerine toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı ve çıkacağı gazetelerin iadeli taahhütlü mektupla tebliğ edilmediğini, toplantı tutanağında 28/06/2013 tarihli taahhütlü mektupla davetiye yazıldığı görüldü denmesine rağmen böyle bir mektubun davacılara tebliğ edilmediğinin 04/07/2013 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilen gündemde bir sürü eksiklikler olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin, murakıpların ibra edilip edilmeyecekleri, pay sahiplerinin listesinin hazırlanmadığını, sermayenin tamamını ödeyen davacıların kasten toplantıya çağrılmadığını, sermaye yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerce bilançonun onaylandığını, şirketin sermayesini yitirmiş ve tasfiye girmesi gerekirken sermaye borcunu ödemeyenlerce, sermaye borcunu ödeyen davacıların ibra edilmediğini, bir taraftan bilançoları kabul edip bir taraftan da yönetim kurulu üyesi olan davacı ..."in ibra edilmemesinin kanuna karşı hile olduğunu, denetçi olmadan genel kurul yapıldığını, bu durumun TTK hükümlerine aykırı olduğunu tüm bu nedenlerle TTK"ya aykırı olan 24/7/2013 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların dava açma haklarının bulunmadığını, iptal davası açabilecek kişilerin TTK 446 maddesinde düzenlendiğini, TTK"nın 414. maddesine göre, davacılara ana sözleşmede bildirdikleri adrese, mernis adresine ve daha sonra bildirilen üç ayrı adreslerine usulüne uygun olarak tebligat yapıldığını, yapılan tebligatların ikisinin tanınmıyor diye usulsüz bir şekilde iade edildiğini, diğerinde Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebligatın yapıldığını ve toplantı gününün tebliğ edildiğini, buna rağmen davacıların genel kurula katılmadıklarını, ayrıca genel kurulda alınan tüm kararların iptallerinin istenemeyeceğini, davacıların şirket sermayesini ödemediklerini, toplantının TTK 420. maddesinde belirlenen sürede yapıldığını, ticari defterlerin bizzat davacıların elinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın üç aylık süre içinde zamanında açıldığı ancak davacılara gündem maddeleri ile toplantı gününü bildiren yönetim kurulu yazısı tebliğ edilmesine ve TTSG"de ilan edilmesine rağmen, davacıların genel kurul toplantısına iştirak etmedikleri, bu itibarla davacıların TTK 446"ncı maddesinin 1"inci fıkrasının b bendine göre 24/07/2013 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini isteme haklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
29,20 H
25,20 PH
4,00 BH
11/02/2016 GÜL