3. Hukuk Dairesi 2017/2058 E. , 2017/6010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetkisizlik kararına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalıdan 2011 yılında araç kiraladığını, bu işlem için oto kiralama sözleşmesi ile teminat senedi imzaladığını, kira süresi bittikten sonra aracı davalıya teslim ettiğini ve teminat senedini de geri aldığını, sözleşmenin davalıda kaldığını, yaklaşık bir sene sonra davalının, ellerinde senet olduğunu ve 2-3 Bin TL civarında para ödemesi karşılığında senedi geri vereceklerini söyleyerek tehdit ettiğini, Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü"nün 2012/13990 Esas sayılı dosya üzerinden kambiyo takiplerine mahsus yolla takip başlattıklarını, takibe dayanak yaptıkları senedin matbu düzenlenen oto kiralama sözleşmesinin alt kısmına yazdırmış oldukları ve sözleşme ile fark ettirmeksizin hile ile imzalattıkları boş senedi sözleşmeden ayırıp ve üzerindeki boşlukları doldurup bono haline getirerek takibe dayanak yaptıklarını, belirterek Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü"nün 2012/13990 Esas sayılı takibi ile 5.750.00 TL olarak doldurularak takibe konulan ve davalı hakkında açılan ceza davasına konu suçun unsuru niteliğindeki senetten dolayı borçlu bulunmadığının tespitini, hukuken geçersiz senedin iptalini, talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davaya bakmaya yetkili mahkemenin Bafra Mahkemeleri olduğunu, ayrıca davanın konusu kıymetli evrak olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olabileceğini ancak davacının Tüketici Mahkemesi"nde dava açtığını, davacının soyut iddialarını kabul etmediğini, bononun illetten mücerret olup, davacı yanın iddialarını yazılı belgeyle ispatlaması gerektiğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re"sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda, davacı kiracı, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunduğunu, aracı kiraladığı sırada davacıya araçta meydana gelebilecek zararlara karşı teminat senedi imzalattığını, sözleşme sonunda davalıya verdiği senedi geri aldığını ancak kira sözleşmesinin alt kısmına her hangi bir açıklama yapmaksızın ve fark ettirmeden hile ile imzalattırdıkları boş senedi sözleşmeden ayırarak ve üzerindeki boşlukları doldurarak bono haline getirdiklerini, ve icra takibine dayanak yaptıklarını belirterek takibin iptaline, borçlu olmadığının tespitine, karar verilmesini talep etmiştir. Dava 6100 sayılı HMK"nun yürürlüğe girmesinden sonra 20/03/2014 tarihinde açıldığına ve uyuşmazlık da kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.