3. Hukuk Dairesi 2015/20028 E. , 2017/6054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davaya konu tekel bayiini 01.01.2014 tarihinde kiralayarak işletmeye başladığını, 7-8 gün sonra davalı ... ..yetkililerinin gelerek kendisinden önce işyerinde bulunan kişinin borcu olması sebebiyle elektriği kestiklerini, dört ay kadar dükkanı işletemediğini, bunun üzerine yeni abonelik için başvurduğunu ancak talebinin kabul edilmediğini, en son mecbur kalınca 22.05.2014 tarihinde davalı kurumun banka hesabına önceki abonenin borcunu yatırdığını, bu süreçte buzdolabında bulunan bir kısım malların bozulduğunu, dört aylık kârdan mahrum kaldığını, boşuna kira parası ödediğini iddia ederek toplam 30.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının ticaret erbabı olduğunu ve basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiğini, dükkanı kiralamadan önce işyerinin çalışmasını engelleyecek etkenleri araştırması gerektiğini, ayrıca kiralamadan önce kira kontratı, yapı kullanma izni ve abonelik şartlarını yerine getirerek abone başvurusunda bulunması gerektiğini, davacı bunu yapmadığı için kiraladığı gün ile elektriğin kesildiği gün arasında usulsüz kullanımı olduğunu, elektriğin hem eski abonenin borcundan hem de davacının usulsüz kullanımından kesildiğini, davacının kötü niyetli olarak abone başvurusu yapmadan dört ay beklediğini ve tazminat davasını açma iradesiyle hareket ettiğini beyan ederek davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının davalı kuruma usulüne uygun olarak abonelik başvurusu yapmadığı, başka birisinin abone olduğu iş yerinde kendi aboneliği olmadan elektrik tüketiminde bulunduğunu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığından davalının yapmış olduğu işlemin sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği, davalı kurumun elektrik kesme şeklinde yapmış olduğu işlemin özünde davacının elektriğini kesme değil abonenin elektriğini kesme şeklinde gerçekleştiğini, davacının basiretli tacir gibi davranarak kiraladığı
iş yerini yaptığı işe uygun olarak elektrik, su aboneliği ve sair işlemleri yerine getirdikten sonra faaliyetine başlaması gerektiği, davalının usulüne uygun olarak kendisi ile arasında sözleşme ilişkisi bulunan dava dışı üçüncü kişinin elektriğini kesmesinin davacıya karşı haksız fiil teşkil etmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Abonelik sözleşmesi tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılır. Yapılan sözleşmenin niteliğine göre kural olarak bütün sözleşmelerde geçerli olan sözleşmenin nispiliği ilkesi uyarınca, yapılan sözleşme sadece taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurur.
Yüksek Yargıtay yerleşik uygulamasına göre; eski kiracının veya mal sahibinin elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelikleri nedeniyle önceki aboneye ait olan ödenmemiş fatura bedellerinin yeni aboneden talep edilmesi mümkün değildir.
Yargıtay HGK. 30.01.2008 tarih ve 2008/13-58E-39K sayılı kararında; ""Dava dışı 3.şahıs mal sahibi veya eski kiracı ya da yüklenicinin su borcunun yeni aboneden talep edilmesi mümkün değildir."" şeklinde karar vermiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı kurumun, kişisel bir borcu bulunmadığı çekişmesiz olan davacı için abonelik tesisini başkasına ait borcun ödenmesi koşuluna bağlamasının hukuka açıkça aykırı bulunmasına göre; davacının önceki abonenin borcu için yaptığı ödemenin tespit edilerek davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek davanın tümünün reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle temyiz eden davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere
, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.