3. Hukuk Dairesi 2015/19759 E. , 2017/6076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; tarafların 2009 yılının Mayıs ayında tanıştıklarını, 2009 yılının Temmuz ayında davacının davalının yaptığı evlenme teklifini kabul ettiğini, tarafların birlikte yaşamaya başladıklarını, evlilik ile ilgili plan yaptıklarını, 2012 yılının Aralık ayında davalının evliliğin kendisine göre olmadığını söyleyerek ayrıldığını, ortada hiç bir sebep yokken davacıdan ayrılan davalının maddi manevi zararları karşılamak zorunda olduğunu, davalının davacıya evlenme teklifi ile taraflar arasında hukuken kurulan nişanlılık ilişkisinin davacının kusuru olmaksızın davalı yanca sona erdirildiğini belirterek, kendisinin uğramış olduğu toplam 73.149.80 TL maddi tazminatın harcamaların yapıldığı tarihten itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte, yaşadığı psikolojik zorluklar ve üzüntü için 50.000TL manevi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; taraflar arasında nişanlılık ilişkisi söz konusu olmadığını, davacı ile birlikte yaşamadıklarını, 1.5 yıl flört ettiklerini, arkadaşlık süresince davalının 2010 yılı Şubat ayı sonuna kadar ailesinin yanında kaldığını, izleyen dönemde ise Maslak"ta kendisine ait olan evde kaldığını, davacı tarafın iddia ettiği evlilik teklifi ve birlikte yaşama durumunun olmadığını, davacı ile davalı arasındaki flört döneminde söz, nişan, evlilik gibi hiç bir olayın olmadığını, tarafların birbirlerini aileleri ve arkadaşları ile tanıştırmadıklarını, müvekkili ile davacının çekilmiş tek bir söz, nişan fotoğrafının ve yüzüğün dahi olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1) 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun üçüncü kısmı (vesayet) hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler, Aile Mahkemesinde görülür.
Somut olayda, dosyadaki bilgi belgelerden; taraflar arasında nişan töreni yapılmadığı, Türk Medeni Kanununun 118.maddesinde belirtildiği gibi evlenme vaadi ile yapılmış bir nişanlanma olduğuna dair delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, taraflar arasındaki uyuşmazlık aile hukukundan doğmamaktadır. Uyuşmazlık haksız fiil olarak nitelendirilip buna göre çözümlenmesi gerekir.
O halde, davanın dayanağı haksız fiil olduğundan; uyuşmazlığa genel mahkemede (Asliye Hukuk Mahkemesinde) bakılması gerekmektedir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, res"en, gözetilmelidir.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı ve genel mahkemenin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.