3. Hukuk Dairesi 2015/19640 E. , 2017/6079 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili; davacılardan ..."e ait bulunan ve halen diğer davacı ..."ın kiracı bulunduğu "Bürosan" adlı işyeri ile ilgili davalı şirket elemanlarınca düzenlenen 22/12/2009 tarih ve 019819 nolu enerji kullanım tespit tutanağına davacıların itiraz ettiklerini ve tutanakta belirtilen 19.799,62 TL"lik kaçak ceryan bedelinin itiraz sonrası 30/12/2009 ve 2010/26 nolu komisyon kararı ile tahakkuk bedelinin bu defa 21.983,33 TL"ye yükseltildiğini, bunun usul ve yönetmeliklere aykırı olduğunu, davacıların işyerinde bulunan 83566 abone nolu ve 01901476 nolu sayacın 20 yıldır binanın inşaatında kullanılan elektrik sarfiyatını kapsadığını, davalının bu sarfiyatı davacılara yükletmesinin hukuk ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu, davacı ..."ın kaçak elektrik kulanmak suçundan hakkında İskenderun 4. Asliye Ceza Mahkemesinde 2010/229 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiğini belirterek, davacıların, davalı kuruma 21.982,33 TL borçlarının bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın haksız ve yersiz olduğunu, davalı kurum yetkili ve görevlilerinin uygulanması gereken yönetmelik hükümlerini uyguladıklarını, yasa ve yönetmeliklere aykırı bir işlem yapmadıklarını, yönetmelik hükümleri incelendiğinde kurumca yapılan işlem ve hesaplamaların hakkaniyete uygun olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı ..."in ve ..."ın davalı kuruma 17.001,56 TL borçlu bulunduğu anlaşılmakla bu miktara ilişkin menfi tespit davasının reddine, kalan 4.980,77 TL borç yönünden menfi tespit davasının kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 19.02.2013 tarih
ve 2012/6062 E., 2013/1281 K. sayılı ilamı ile; "...davalı, davacının abone olmaksızın kaçak elektrik kulandığının tespit edildiğini öne sürmüştür. Mahkemece zarar yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, tutanak tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmış olan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesaplanmıştır. Mahkemece alınan bu rapor benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacı tarafın abone olmaksızın yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden enerji tüketmesi eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve tutanak tarihlerinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Eksik araştırma ve soruşturma ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yasal düzenlemelere aykırı biçimde karar verilemez. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle dosya yeniden bilirkişiye verilerek bilirkişiden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usül ve esaslarda açıklanan yönteme göre yeniden hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınması, davacı tarafın sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, bilirkişi ek raporuyla tespit edilen miktarın davalı kurum tarafından tutulan kaçak ceryan tahakkuk fişinde yazılı bulunan miktardan fazla olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk eden fatura bedelinden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu"nun 29/12/2005 tarihli toplantısında; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmış; yine aynı kurum tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği" nin yürürlüğe girmesine kadar hüküm icra etmiştir.
Dava konusu kaçak elektrik bedelinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan ve tutanak tarihi itibariyle yürürlükte olan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararı dikkate alınarak hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur.
Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bozma kararında gösterilen yol izlenmemiş, kaçak tüketime yönelik tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı ... Kararı uyarınca bir hesaplama yapılmamış, Yönetmeliğe ve ... kararına aykırı olarak, hem taşınmazın edinildiği tarihten kaçak tespit tarihine kadar, hem de davacı malik ve davacı kiracı yönünden ayrı ayrı kaçak elektrik kullanım bedeli hesabı yapılmıştır. Diğer bir anlatım ile anılan bilirkişi raporu bozma kapsamına uygun hükme dayanak alınacak nitelikte bir rapor değildir.
Hal böyle olunca mahkemece; uyulan bozma kararında belirtilen ilkelere göre ve yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ile açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, dosyanın önceki bilirkişi dışında konusunda uzman 3’lü bilirkişi heyetine tevdi edilmesi, davaya konu tahakkuk dönemi itibariyle malik olan davacının kullandığı döneme mi kiracı olan davacının kullandığı döneme mi ait olduğunun araştırılması, davalı kurumun davaya konu tahakkuk dönemi itibariyle sorumlu tutulacak davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin tutanak ve tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararı ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanması için rapor alınarak, davalı kurumun davacı taraftan istemekte haklı olduğu gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.