Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1140
Karar No: 2019/2381
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/1140 Esas 2019/2381 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Kararda, sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin % 5,2 olduğu ve kazada % 25 oranında karşıt kusurunun bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca manevi tazminatın tutarının zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıması gerektiği vurgulanmıştır. Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen 3.000,00 TL manevi tazminatın az olduğu belirtilmiştir. Maddi tazminat talebiyle ilgili olarak ise dosyanın incelenmesinden davacının zararının 36.974,39 TL olduğu ve davacının bu tutarı kazanmış hak olarak elde ettiği belirtilmiştir. Kararda BK’nun 47. maddesi ve 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi açıklayıcı bir şekilde yer almıştır.
21. Hukuk Dairesi         2018/1140 E.  ,  2019/2381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    1- Dosya kapsamından, 27/07/2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin % 5,2 olduğu, iş kazasının meydana gelişinde kazalının % 25 oranında karşıt kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
    Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen 3.000,00"er TL manevi tazminat azdır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    2- Dosyanın incelenmesinden 25/09/2014 tarihli hesaba ilişkin bilirkişi raporunda davacının maddi zararının 36.974,39 TL olarak belirlendiği, Yerel Mahkemece aynı tarihli celsede davacı vekiline bilirkişi raporunu inceleyip yazılı beyanda bulunmak ve itirazı yok ise varsa ıslahla ilgili usuli işlemleri yerine getirmek üzere kesin süre verildiği, verilen süre içerisinde davacı vekilinin 25/09/2014 tarihli rapora itiraz etmediği ve raporu benimseyerek bu doğrultuda maddi tazminat talebini ıslah ettiği, söz konusu rapora davalı itirazı üzerine sonradan aldırılan 01/06/2015 tarihli hesaba ilişkin bilirkişi raporunun % 5,2 oranındaki üşgücü kaybına re"sen uyarlanarak sonuca gidildiği, doayısıyla 25/09/2014 tarihli hesaba ilişkin bilirkişi raporunda belirlenen 36.974,39 TL tutarındaki zararın davalı bakımından kazanılmış hak oluşturduğu anlaşılmaktadır. Şu halde maddi tazminat bakımından 25/09/2014 tarihli hesaba ilişkin bilirkişi raporuna göre hüküm kurmak gerekirken yazılı şekilde davalı bakımından oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlaline yol açar şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekili ile davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 27/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi