1. Hukuk Dairesi 2020/1941 E. , 2021/1534 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT-
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal sebebine dayalı tazminat ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, paydaşı bulunduğu 226, 337 ve 286 parsel sayılı taşınmazla ilgili, üvey annesi olan davalı "...’yi "vekil tayin ettiğini, satış yetkisini de içeren vekâletname kullanılarak çekişmeli taşınmazlardaki 3/48 payının bilgisi ve rızası dışında vekilin oğulları olan diğer davalılar ... ve ...’e satış suretiyle temlik edildiğini, 286 parsel sayılı taşınmazın daha sonra Aydın’a temlik edildiğini, kendisine bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek, tapunun iptali ile adına tesciline, haksız tescil tarihinden itibaren hesaplanacak ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında tapu iptali talebinden vazgeçerek, taşınmazların bedeli olarak 10.000,00 TL ile ecrimisil bedeli olarak 10.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., ... ve ..., davanın zaman aşımına uğradığını, satış bedellerinin ödendiğini belirtip davanın reddini savunmuşlar, davalı ... ise vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, satış bedelinin vekile ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, ispatlanmadığından davanın reddine ilişkin karar, Dairece “davacı önce vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği ile haksız tescil tarihinden itibaren hesaplanacak ecrimisilin tahsili isteğinde bulunmuş, 26.05.2014 tarihli celsede tapu iptal ve tescil taleplerinden vazgeçerek, taşınmazların bedeli olarak 10.000 TL ve ecrimisil bedeli olarak da 10.000 TL talep ettiklerini bildirmiştir. Davalılar ..., ... ve ... savunmalarında taşınmazların satış bedellerinin davacıya ödendiği iddiasında bulunmuşlardır. Bu durumda, satış bedelinin ödendiği iddiasını ispat yükü bu iddiayı ileri süren davalılara ait iken mahkemece ispat yükü yanlış değerlendirilerek, satış bedelinin ödenmediğini davacının ispat etmesi gerektiği, davacının bedelin ödenmediği hususunu ispatlayamadığı
gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hâl böyle olunca; yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma yapılıp, toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının tazminat talebinin davalılar ... ve ... bakımından kabulü ile ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının 12.09.2006 tarihinde düzenlenen vekalet ile üvey annesi ...’yi satış yetkisi de içerir biçimde vekil tayin ettiği, vekil davalı ...’nin dava konusu 226 nolu parsel, 286 nolu parsel, ve 337 nolu parsel sayılı taşınmazlardaki 3/48 hisseyi 15.09.2006 tarihli akitle satış suretiyle diğer davalılar ... ve ...’e temlik ettiği, 286 nolu parselinde 13.12.2006 tarihinde davalı ...’a yine satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır
Hemen belirtmek gerekirki davacının ecrimisil talebinin reddine ilişkin verilen ilk hüküm davacı tarafından bu yönü ile temyiz edilmediğinden davacının hüküm tekrarı niteliğindeki ecrimisil isteğinin reddine yönelik temyiz isteğinin reddine.
Bilindiği üzere mahkemenin Yargıtay"ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan yerel mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (09.05.1960 Gün.21/9 sayılı YİBK).
Somut olayda, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma gereklerinin yerine getirildiğini söyleyebilme imkanı yoktur.
Şöyle ki, bozma ilamında vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine ilişkin yapılacak araştırmanın nasıl olacağı açıklanmış, ne varki mahkemece davacının bildirdiği tanıklar dinlenmeden ve satış bedelinin ödendiği iddiasını ileri süren davalılara yemin delili hatırlatılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Davacının ve davalıların değinilen yönlerden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 17.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.