16. Hukuk Dairesi 2015/12763 E. , 2016/1683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vs. vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 430 parsel sayılı taşınmaz önce dava dışı üçüncü kişiler adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare kayden satış nedeniyle davacılar ... ve ... ile diğer malikleri adına tescil işlemleri yapılmış, taşınmaz üzerinde kısmi olarak 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan kadastro sonucunda 10.760,89 metrekare yüzölçümündeki bölümü 1311 ila 1336, 1211 (ifrazen 2199, 2200), 1219, 1232 parsel sayılı taşınmazlar olarak ifraz edilmiş, 9039,11 metrekare yüzölçümündeki bölümü ana parsel olarak bırakılmıştır. Davacılar ... ve ... ve ..., davalıların taşınmazın üzerine ev yapmaları nedeniyle 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan çalışma ile müstakilen adlarına tapu kaydının tesis edilmesine rağmen kendilerine ait bölüm olan, üzerinde ev bulunmayan ve ana parsel olarak bırakılan 430 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydında da halen paylarının bulunduğunu öne sürerek 430 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalılar adına kayıtlı payların iptaliyle kendi adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu edilen imar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin İdare mahkemesince iptal edilmedikçe, tapu sicili yolsuz tescil durumuna düşmedikçe eldeki tapu iptal davasının açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davanın nitelendirilmesi ve varılan sonuç usul ve yasaya uygun düşmemiştir. Çekişmeli 430 parsel sayılı taşınmazın 1967 yılında .... adına paylı olarak tespit ve tescil edildiği, bilahare intikal ve yapılan pay satışları neticesinde davacı ... ve diğerleri adına tapu kadının oluştuğu, taşınmazda 2981 sayılı yasa uyarınca 11.12.1992 tarihinde Kadastro Müdürlüğünce çalışma yapıldığı (Mahkemenin gerekçesinde belirtildiği gibi İdarece yapılan imar uygulamasının bulunmadığı) ve taşınmaz üzerine ev yapan bir kısım maliklerin evlerinin bulunduğu 10.760,89 metrekare yüzölçümündeki bölümü 1311 ila 1336, 1211 (ifrazen 2199, 2200), 1219, 1232 parsel sayılı taşınmazlar olarak ifraz edildiği, ev yapan malikler adına (ya da öncesinde maliklerince satılmış üçünçü kişiler adına müstakil tapu kayıtlarının oluşturulduğu, üzerinde ev bulunmayan 9.039,11 metrekare yüzölçümündeki bölümü ana parsel (430 parsel) olarak bırakıldığı, ifraz edilen kısımlarda adına müstakilen tapu kaydı oluşturulan maliklerin paylarının da 430 parsel nolu ana taşınmaz üzerinde öncesinde olduğu gibi kaldığı anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla adlarına müstakil tapu kaydı oluşturulan malikler, paylarının müstakil taşınmazın yüzölçümüyle orantılı olarak tamamen kaldırılması ya da azaltılması gerekirken bu işlem yapılmayarak ana taşınmazda (430 parselin kalan bölümünde) paydaş olarak bırakılmışlardır. Davacılar, adlarına müstakil tapu kaydı oluşturulan maliklerin ana taşınmazda kalan paylarının iptalini istemektedirler. Hal böyle olunca, mahkemece 430 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra tedavüllerini gösterir şekilde tapu kaydı getirtilerek 11.12.1992 tarihinde yapılan kadastro çalışmasında ana parselden (430 parsel) ifrazla adlarına müstakil tapu kaydı oluşturulan maliklerin, ifrazdan sonra ana taşınmazda paylarının kalıp kalmadığı veya paylarının daha az olması gerekip gerekmediği, konusunda uzman bir fen bilirkişisinden rapor alınmak suretiyle belirlenmeli; davacılardan ... 11.12.1992 tarihinde yapılan kadastro çalışmasından önce taşınmazda pay sahibi olduğu, davacı ..."ın 1998 yılında pay satın aldığı halde davacı ..."ın dosyaya getirtilen tapu kaydında 430 parsel sayılı taşınmazda malik olarak isminin yer almamış olması nedeniyle taşınmaz malikleriyle olan akdi veya ırsi ilişkisi belirlenmeli, Kadastro Müdürlüğünce yapılan imar uygulamasından sonra taşınmazda satış ya da intikal nedeniyle maliklerin değiştiği hususları da göz önünde tutularak işin esası hakkında bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu husus göz ardı edilmek suretiyle davanının hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.350.00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.