21. Ceza Dairesi 2015/6066 E. , 2016/2390 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık müdafiinin, süre tutum dilekçesinde, suç adı olarak her ne kadar sadece "sahtecilik dolandırıcılık" yazılmış ise de, dilekçe içeriğinde temyiz isteminin sınırlandırıldığına ilişkin bir açıklama bulunmadığı görülmekle, temyiz isteminin her üç suçtan kurulan mahkumiyet hükümlerini de kapsadığı kabulüyle yapılan incelemede;
1- Dosya içinde bulunan Uzmanlık Raporuna göre, sadece suça konu bonoda borçluya atfen atılan imzanın mağdur ..."ın eli ürünü olup olmadığı hususuyla sınırlı olarak inceleme yaptırıldığı anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; suça konu bononun ön yüzündeki yazı ve rakamların sanık, katılan veya mağdur ..., önyüzde atılı bulunan borçlu imzasının ise sanık veya katılan eli ürünü olup olmadığı hususunda da inceleme yaptırılması, sanığın savunmasında bahsi geçen ...nin temini ile konu hakkında bilgi ve görgüsünün sorulması, sahtecilik suçlarında aldatıcılık özelliğinin tespitinin hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgenin getirtilerek duruşmada incelenip özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tartışılması, dolandırıcılık suçu yönünden, borcun senedin verildiği anda mı yoksa daha önceden mi doğduğunun kesin olarak belirlenmesi ve sonucuna göre tüm suçlar yönünden sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Adli emanette kayıtlı suça konu bono hakkında bir karar verilmemesi,
3- Kabule göre de;
a-Tüm hükümler yönünden; T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,
b-İftira suçundan kurulan hüküm yönünden; 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan biri olan suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat verici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zarar olduğu, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği cihetle, sanığa yüklenen iftira eyleminden dolayı, nasıl bir somut ve giderilmesi mümkün zarar meydana geldiği kararda gösterilmeden "zararın giderimi gerçekleşmediğinden" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafıinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.