MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanıkların mahkumiyetlerine ve beraatine dair

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
1)Mağdur ..."nin sanık ... hakkında verilen beraat; sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yaptığı temyiz itirazlarının değerlendirilmesinde;
Mağdur ..., 21.07.2011 tarihli duruşmada sanıklar hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildimekle hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından mağdurun temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hapis cezasının kanuni sonucu olarak uygulanacak olan TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen haklardan ne kadar süreyle yoksunluğa karar verileceği hükümde belirtilmemiş ise de Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmesi de gözetilerek bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
3) Sanıklar Mehmet hakkında tehdit; sanıklar ... ve ... hakkında yaralama suçlarından verilen hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Sanık ..."in üzerine atılı silahla tehditte bulunma suçunun mağdur ..."ın beyanı ve dosya kapsamındaki tanık beyanlarına göre kuşkulu kaldığından sanığın beraati yerine yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,
b)Sanıklar ... ve ... ili ilgili olarak; mağdur ..."ın olaydan sonra alınan 15.04.2011 ve 16.04.2011 tarihli geçici raporlarında üst dudağından yaralanmadan bahsedilmediği, 19.08.2011 tarihli ... Menderes Üniversitesi, Adli tıp Uzmanları tarafından verilen kati raporda mevcut geçici raporlar gözetilerek yüzde sabit iz olmadığının ve mevcut yaralanmaların basit tıbbi tedavi ile giderileceğinin bildirilmesine, mağdurun aşamalarda dudağından yaralandığını bildirmemesine rağmen mağdurun tekrar aynı kuruma sevki sağlanarak 23.12.2011 tarihli alınan raporda "olayla ilgili kabul edilmesi halinde üst dudakta 1 cm nedbenin yüzde sabit iz sayılacağının" bildirildiği görülmekle sanıkların eyleminin 19.08.2011 tarihli rapor esas alındığında eylemerinin TCK"nin 86/2-3-e maddesi kapsamında olduğu gözetilmeden olayla ilgisi olmadığı mevcut raporlardan anlaşılan yaralanma ile ilgili rapor hükme esas alınarak sanıkların yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabule göre de; mağdurdaki yaralanmanın yüzde sabit iz kalacak nitelikte olduğunun adli raporla belirlenmesi halinde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarında yaralanmanın basit tıbbi tedavi ile giderilemeyeceği Yargıtay içtihatları ile kabul edilerek temel hapis cezasının, TCK"nin 86/1. maddesi ile uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Sanıklar Mehmet, ... ve ... ile ilgili olarak; Hapis cezasının kanuni sonucu olarak uygulanacak olan TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen haklardan TCK.nun 53/1-c maddesinde belirtilen haklardan yoksunluğunun kendi alt soyları dışındakiler için hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar, kendi alt soyu için koşullu salıverilmeye kadar süreceğinin hüküm yerinde belirtilmemesi ve Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmesi de gözetilerek sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesiyle yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321.ve 326/son maddeleri gereğince sanıkların kazanılmış hakları saklı kalmak üzere ve isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13.01.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.