16. Hukuk Dairesi 2015/1203 E. , 2016/1701 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava konusu taşınmazın kullanım süresi ve imar-ihya işlemlerinin tamamlanma tarihinin belirlenmesi için, tespit tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının getirtilmesi, taşınmazın çevresinde bulunan 146 ada 232, 233, 247, 248, 249, 251, 252 ve 253 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile birlikte dosya arasına alınması, ziraat, kadastro fen elemanı jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi marifetiyle yeniden keşif yapılması ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak olan deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 146 ada 439 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek hüküm verilmiş ise de bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Taşınmaz başında yeniden keşif yapılmış ancak Yargıtay ilamında taşınmaza ait 1980-1985 ve 1985-1990 yılları arasına ait hava fotoğraflarının dosya içerisine getirtilerek jeodezi ve fotoğrametri uzmanı bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiği belirtildiği halde, taşınmazın 1992 yılına ait hava fotoğrafı getirtilmiş ve uzman olmayan jeolog bilirkişi ile jeodezi ve fotoğrametri uzmanı olduğu anlaşılamayan harita mühendisi tarafından rapor incelenmiştir. Mahkemece kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın çevresinde bulunan taşınmazlara uygulanan tapu kayıtları dosya arasına alınmasına rağmen yapılan keşifte usulünce uygulanarak dava konusu taşınmazı ne okudukları tespit edilmediği gibi toprak tevzi çalışmaları sırasında hazırlanan toprak tevzi haritaları ile tesis kadastrosu haritasının çakıştırılmamış ve belirtmelik tutanaklarında bu yerin ne olarak belirlendiği tespit edilmemiştir. Eksik ineceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması isabetsizdir. Mahkemece yapılması gereken iş kadastro tespit tarihinden önceki zilyetlik durumunun tespiti amacıyla bu tarihten geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları getirtildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyeti huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanına belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafı üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılmalı, ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesinin hangi nitelikte olduğu arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü ve kimden kime aktarıldığı konusunda ayrıntılı rapor alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.