(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2020/931 E. , 2020/7094 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.06.2020 Perşembe günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... geldi. Davalılar adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkili davacının davalılardan ... Taşkömürü Kurumu’nun asıl işveren diğer davalının alt işveren olduğu ... Taşkömürü Kurumu Karadon Direk Harmanlarında çalıştığını, iş akdinin haksız nedenle sona erdirildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin ve ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Taşkömürü Kurumu vekili, husumet itirazında bulunduklarını, idarenin ihale makamı olduğunu, işçilik alacaklarından şartname gereği firmaların sorumlu olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davacının şirket bünyesindeki çalışmasının 1 yılı doldurmadığını, devir sözleşmesi yapmadıklarını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece ... Taşkömürü Genel Müdürlüğü yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Asıl işveren-alt işverenlik ilişkisi 4857 sayılı İş Kanunu"nun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde düzenlenmiştir.
Anılan madde uyarınca “...Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir”.
Belirtilmelidir ki asıl iş, mal ve hizmet üretiminin esasını oluşturan iştir. Bu iş doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alır ve üretimin zorunlu unsuru olup asıl işverenin faaliyet alanına göre belirlenir. Yardımcı iş ise, iş yerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber, doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan, ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan iştir.
4857 sayılı İş Kanunu uyarınca çıkarılan Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 4. maddesine göre, asıl-alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için; asıl işverenin iş yerinde mal veya hizmet üretimi işlerinde çalışan kendi işçileri de bulunmalı, alt işverene verilen iş, iş yerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır. Öte yandan alt işveren, üstlendiği iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o iş yerinde aldığı işte çalıştırmalıdır. Ayrıca alt işveren, daha önce o iş yerinde çalıştırılan bir kimse olmamalıdır. Ne var ki, daha önce o iş yerinde çalıştırılan işçinin bilahare tüzel kişi şirketin ya da adi ortaklığın hissedarı olması, alt işveren ilişkisi kurulmasına engel teşkil etmez.
Alt işveren, asıl işverenin vekili durumunda değildir. Asıl işverenle arasında istisna, kira, taşıma vb. sözleşme vardır ve yüklendiği işi asıl işveren adına değil, kendi adına ve hesabına, ayrı bir işveren olarak kendi işçileri ile yapmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı işçi değişen işverenler yanında olmak üzere en son davalılardan ... işçisi olarak diğer davalı ... Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışmıştır.
Dairemizin 13/05/2019 tarihli ilâmının ikinci bendi ile davalılar arasındaki ilişkinin ihale makamı-müteahhit ilişkisi olduğu, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğuna yönelik tespit ve nitelendirmenin isabetsiz olduğu, ihale makamı olan davalı ... Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü yönünden davanın reddi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuş ise de dosya kapsamı ve konunun yeniden değerlendirilmesi neticesinde bozma kararında bu nokta itibariyle maddi hata bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Değişen alt işverenler ile ... Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü arasında imzalanan benzer nitelikteki hizmet alım sözleşmelerinin (Karadon Tahmil-Tahliye ) başlıklı olduğu ve davacının bu sözleşmeler kapsamında çalıştığı sabittir. İhale konusu hizmetin; ... Taşkömürü Kurumu Karadon Taşkömürü İşletme Müessesinin ihtiyacı olarak Müessese stok sahalarına gelen ahşap maden direklerinin; tahliye, tasnif, istif işleri, tahkimat malzemelerinin doğrudan veya Müessese hızarlarında imalat safhalarından geçirilerek, ocak arabalarına veya kamyonlara yüklenmesi ve taşınması işleri ile hızar tezgahlarından çıkacak talaşın satılması işi olduğu, işin miktarının yıllık bazda metreküp olarak, türünün ise ahşap maden diğeri olarak belirtildiği, örneğin 2013 yılında yapılan işe ait teknik şartnamenin “işin esası ve miktarı “ başlıklı 2. maddesi içeriğinde, Karadon Müessesi stoklarına kamyonlarla gelen maden direklerinin araçlardan tahliye, tasnif istifi işinin yıllık yaklaşık miktarının 38.474 metreküp olduğu, maden direklerinin müessese stoklarından alınarak imalat safhalarından geçirilmeden (imalatsız-doğrudan) ocak arabalarına ve kamyonlara yüklenmesi işinin miktarının 16.500 metreküp olduğu (varsa tezgah kurtağzı açma işlemine % 20 ilave fark verileceği) şeklinde ki düzenlemeler ile yapılacak işin miktarı belirlenmiştir.
Dosya kapsamı, hizmet alım sözleşmelerinin içeriği, hizmet alım sözleşmesi kapsamında yürütülecek süreklilik arz eden işlerin niteliği gözetildiğinde davalı ... Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğünün somut uyuşmazlıkta asıl işveren sıfatını haiz olduğu anlaşılmıştır. Nitekim aynı işverenlere ilişkin Dairemizin emsal kararları da aynı doğrultudadır.
Bu itibarla mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu kabul edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Anılan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.