3. Hukuk Dairesi 2016/9971 E. , 2017/6232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET)MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, alçı fabrikası işleten ve elektrik teşvikinden yararlanan bir şirket olduğunu, bu nedenle sürekli olarak elektrik faturalarından dolayı teşvik için başvuru yapıldığını, 2012 yılı itibariyle tüm teşviklerden yararlandıklarını, elektrik faturalarının genellikle ayın son günleri olan 27., 28. gibi okuma yapılarak faturalandırıldığını, 2012 yılı 12. ay faturasının ise 29/12/2012 tarihinde kesildiğini, müvekkili şirketin faturayı ödediğini, teşvik için başvurduklarında ise fatura tarihinin 29/12/2/12 olması ve teşvikin fatura tarihinden bir gün önce kalkması nedeniyle teşvikten yararlanamayacağını, teşvik ödemesi yapılamayacağının bildirildiğini, davalı kurum ile yapılan görüşmelerde sayacın sökülüp Konya"ya oradan da ilgili firmaya gönderildiğini fakat sayaçta günlük okuma ile ilgili kısmın bozuk olduğu ve okuyamadıklarını bildirdiklerini, bu durumda faturada düzeltme yapılmadığını, bu şekilde hak kaybına uğradıklarını, söz konusu faturadaki ilk okuma tarihinden 27.12.2012 tarihine kadar olan elektrik bedeli tespit edildiği takdirde teşvikten yararlanabileceklerini ileri sürerek, 27.11.2012-27.12.2012 tarihleri arasındaki elektrik tüketim bedelinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı şirketin 27.11.2012-27.12.2012 tarihleri arasındaki davalıdan kullandığı elektrik tüketim bedelinin 26.668,78 TL olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı şirketin elektrik enerjisi kullanım teşvikinden yararlanabilmesi için dava konusu faturadaki ilk okuma tarihi 27.11.2012 ile 27.12.2012 tarihleri arasındaki elektrik tüketiminin tespitine ilişkindir.
./..
-2-
Tespit davası, eda davasının öncüsü olup, işlevi bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitinden ibarettir. Eda davalarında ise tespit işlevinden başka, ikinci bir (eda) bölüm vardır ki, bu bölüm tespit davalarında mevcut değildir. İşte bu nedenledir ki eda davası, aynı konudaki tespit davasını da (talebini) içeren geniş kapsamlı bir davadır.
Tespit davasının konusu bir hukuki ilişki olmalı ve davacının, bu hukuki ilişkinin var olup olmadığının hemen tespit edilmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir menfaati bulunmalıdır.
Bir hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararın bulunduğunun kabulü için ise; davacının bir hakkı veya hukuki durumunun hali hazır bir tehlike ile tehdit edilmiş olması, bu tehdit sebebiyle davacının hukuki durumunun tereddüt içinde bulunması, tespit davasının bekletilmesinin davacıya zarar vermesi ve tespit hükmünün bu tehlikeyi ortadan kaldıracak kabiliyette olması gerekir.
Bir davada hukuki yararın bulunup bulunmadığı dava şartıdır. Tespit davası açılabilmesi için henüz eda davası açma zamanının gelmemiş olması veya eda davası açılmasının mümkün olmaması ve böyle bir davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunması gerekir. Bunu hakim görevi gereği re"sen araştırmak durumundadır.
Öğreti ve uygulamada kural olarak davacının hukuki korunma ihtiyacını başka bir yolla tamamen giderebilmesinin mümkün olduğu hallerde, soyut hukuki ilişkinin tespitini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, bu nedenle tespit davası açamayacağı, bu olgunun sonucu olarak da kural olarak eda davası açılması mümkün olan hallerde, hukuki yarar bulunmaması nedeniyle tespit davasının açılamayacağı kabul edilmektedir.
Hal böyle olunca, davacının dava konusuyla ilgili bir eda davası açması mümkün bulunduğuna göre; mahkemece eldeki davada davacının hukuki yararının bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.