3. Hukuk Dairesi 2017/3428 E. , 2017/6389 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili ; müvekili ile davalıların miras bırakanı kendisinin dedesi .... Aydın arasında 11.04.1998 tarihli 40 yıl süreli kira sözleşmesi yapıldığını, kira sözleşmesi uyarınca 20 yıllık kira bedelinin 120.000 USD" olarak murise peşin olarak ödendiğini, murisin vefatından sonra 11.07.1999 tarihinde davalıların her birine kira sözleşmesi nedeniyle 16.667 DM ödendiğini, kira sözleşmesine konu arazilere masraf yaparak arsa vasfı kazandırdığını, taşınmazlarda inşa edilecek yapılar için projeler hazırlattığını ancak davalıların ortaklığın giderilmesi davası açması ve bu dava sonucunda taşınmazların satışına karar verilmesi nedeniyle sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğini, bu nedenle sözleşmenin 02.12.2009 tarihli ihtarname ile tek taraflı olarak haklı nedenle feshedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin yapmış olduğu imar tadilatı, jeolojik ve jeoteknik etüt raporlarının hazırlanması ve harita kadastro işlemleri için yapmış olduğu masrafların ve harcamış olduğu mesaisinin tazmini için 1.000 TL, imar tadilatları neticesinde inşaat alanının arttırılması karşılığında davalıların elde etmiş olduğu ekstra inşaat alanının rayiç bedelinin karşılığı için 1.000 TL, murise ödenen kira bedeline ilişkin olarak 1.000 TL, davalılara sözleşmenin devamı için yapılan protokol gereği ödenen 16.667"şer Alman Markı nedeniyle 1.000 TL, mimari projeler için yapılan masraflara ilişkin olarak 1.000 TL, kâr mahrumiyeti nedeniyle 1.000 TL ve kira sözleşmesi gereği, sözleşmeden cayılması durumunda her bir mirasçının 10 kg 24 ayar altın ödemesi gerektiğinden, cayma tazminatı olarak 4.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bilirkişi raporuna göre 10.08.2015 tarihinde toplam talebini 1.708.581,11 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar; davacının taleplerinin daha önce .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/214 esas sayılı ve ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/204 esas sayılı dava dosyalarında dava konusu edildiklerini, davacının kötüniyetli olduğunu, miras bırakan babaları, davacının dedesi, .... Aydın"ın yaşlılığından istifa edilerek boş kağıtlara parmak bastırılarak dava konusu belgelerin düzenlenerek sürekli davalılar aleyhine davalar açıldığını beyanla davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, "davalılardan seviğyen (292.893,74.-TL ..."dan 292.893,74.-TL de ..."dan olmak üzere) Toplam 585.787,48.-TL"nin alınarak dava tarihinden (17/02/2010) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine," şeklinde karar verilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir.
Davada, davacı, jeolojik ve jeoteknik etüt raporlarının hazırlanması ve harita kadastro işlemleri için yapmış olduğu masrafların ve harcamış olduğu mesaisinin tazmini için 1.000 TL, imar tadilatları neticesinde inşaat alanının arttırılması karşılığında davalıların elde etmiş olduğu ekstra inşaat alanının rayiç bedelinin karşılığı için 1.000 TL, murise ödenen kira bedeline ilişkin olarak 1.000 TL, davalılara sözleşmenin devamı için yapılan protokol gereği ödenen 16.667"şer Alman Markı nedeniyle 1.000 TL, mimari projeler için yapılan masraflara ilişkin olarak 1.000 TL, kâr mahrumiyeti nedeniyle 1.000 TL ve kira sözleşmesi gereği, sözleşmeden cayılması durumunda her bir mirasçının 10 kg 24 ayar altın ödemesi gerektiğinden, cayma tazminatı olarak 4.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve yargılama sırasında talebini 1.708.581,11 TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, her bir talep konusunda ayrı ayrı karar verilmeyerek, "davalılardan seviğyen (292.893,74.-TL ..."dan 292.893,74.-TL de ..."dan olmak üzere) Toplam 585.787,48.-TL"nin alınarak dava tarihinden (17/02/2010) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine," karar verilmiş, ne var ki, hükümde her bir talep için ne karar verildiği tek tek belirtilmemiştir.
Öyle ise mahkemece, bu ilkeler gözetilerek hüküm fıkrasında her bir talep için ayrı ayrı ne karar verildiği belirtilmek suretiyle alacağın hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, HUMK 388 ve HMK 297 maddesine aykırı infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
3- Davalıların, imar değişikliği nedeniyle talep edilen alacağa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 11.04.1998 başlangıç tarihli ve 40 yıl süreli kira sözleşmesi ile davacı 709, 710, 1421 ve 418 nolu parselleri murisi dedesi .... Aydından kiralamıştır. Sözleşmede 20 yıllık kira bedeli 120.000 USD"ın peşin olarak ödendiği, taraflar arasında imzalanan 04.04.1998 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile iş bu kira sözleşmesinin aynı anda yürürlükte olduğu belirtilmiştir. Davacı 02.12.2009 tarihli ihtarname ile davalıların ortaklığın giderilmesi davası açması nedeniyle kira sözleşmesini feshettiğini bildirmiştir.
.... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/214 Esas, 2008/142 Karar sayılı dava dosyasında, davanın tarafları aynı olup, davacı ile davalıların murisi arasında düzenlenen 04.04.1998 tarihli kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada, sözleşmenin resmi yazılı şekilde yapılmadığından sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile, Sözleşmenin uygulanması amacı ile yapılan proje etüdü için 500 TL tapu gider masrafları için 3.000 TL sözleşmenin ifası için davalılara ödenen 48.270 TL‘nin davalılardan tahsiline karar verilmiş, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 24.12.2009 tarihli onama kararı sonrasında kesinleşmiştir. ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/204 Esas, 2011/276 Karar sayılı dosyasında ise, 11.04.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca, davalıların inşaat ve ruhsat işlemleri için vekaletname vermediği, davalıların edimini yerine getirmemesi nedeniyle davacının inşaata başlayamadığı ve bu nedenle zarara uğradığı belirtilerek tazminat talep edildiği, mahkemece davanın reddine yönelik verilen hükmün davacının temyizi sonrası Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 12.02.2012 tarihli ilamı ile onanması sonrasında kararın kesinleştiği görülmektedir.
Kural olarak kiracı tarafından kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu imalat bedellerinin dava tarihi itibarıyla uygulanması gereken vekâletsiz işgörme ( BK m. 414) ve sebepsiz zenginleşme (BK m. 61 vd.) hükümlerine göre kiraya verenden istenmesi mümkündür. Yerleşik uygulama, kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 527. maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun, 414. maddesi ) kapsamında vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kiraya verenden isteme hakkı olduğu yönündedir. Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle kiracı kiralananda kalan ve kiraya veren tarafından benimsenen imalat için sebepsiz zenginleşilen oranında ve yapıldıkları tarih itibarıyla rayiç bedeller üzerinden bedelin tazminini talep edebilir.
Olayımıza gelince; davacı vekili kira konusu arsa vasfındaki taşınmazlarda imar değişikliği öncesinde izin verilen inşaat alanının 4.707 m2 iken, Belediye nezdinde yaptığı çalışmalar ile imar değişikliği sonucu inşaat alanının 10.000 m2 ye çıkarıldığını belirterek aradaki farktan kaynaklanan tazminat talebinde bulunmuş ise de; bahsi geçen imar değişikliği nedeniyle davacının herhangi bir harcama yaptığını iddia ve ispat etmediği gibi, kiralanan arsa niteliğindeki taşınmazlardaki imar değişikliğinin tümüyle idari bir tasarruftan kaynaklandığı göz ardı edilerek hukuki olmayan gerekçe ile talebin kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
4- Davalıların mimari proje çizimine ilişkin alacağa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı dava konusu arsaya restoran ve rezidans inşası için proje çizimi konusunda Erke İnşaat... Ltd Şti. ile 11.09.2008 tarihli anlaşma gereği 200.000 TL ödeme
yaptığını belirterek bu proje bedelini talep etmiş ise de; yapılan projenin davalılar tarafından benimsenerek kabul edilmediği gibi, kira sözleşmesinden kaynaklanan faydalı masraf olarak kabul edilemeyeceği kaldı ki, aynı talebin ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/204 Esas, 2011/276 Karar sayılı dosyasında da talep edildiği ancak mahkemece talebin reddine karar verilerek kararın kesinleştiği bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru değildir.
5- Davalıların 11.07.1999 tarihli belge nedeniyle hükmedilen alacağa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı vekili 11.07.1999 tarihli tutanak başlıklı bir belge düzenlenerek davalıların her birine 11.04.1998 tarihli kira sözleşmesinin davalılarca kabul edilerek ileride doğacak haklarından feragat ettikleri ve her birinin bu kabul nedeniyle 16.667 Alman Markı para aldığını iddia ederek bu bedelin her bir davalıdan tahsilini talep etmiş ise de; davalılar bahsi geçen belgeyi ve bu şekilde bir para aldıklarını kabul etmedikleri gibi bahsi geçen belge ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/204 Esas, 2011/276 Karar sayılı dosyasında da iddia edilmiş ve mahkeme gerekçeli kararında belge aslının sunulmadığından belgenin geçerliliğinin davacı tarafından ispat edilemediğinin tespitine karar vermiş ve bu karar kesinleşmiştir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazıl şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
6- Davalıların imar ve etüt işleri için talep edilen alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı tarafından sözleşmenin uygulanması için imar tadilatı, jeolejik etüt raporları ve harita kadastro işlemleri için masraflar yaptığını belirterek masraflar bedelinin tahsilini talep etmiş ise de; .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/214 Esas, 2008/142 Karar sayılı dava dosyasında da; sözleşmenin uygulanması amacı ile yapılan proje etütü için 500 TL tapu gider masrafları için 3.000 TL harcadığı gerekçesi ile 3.500 TL nin tahsiline karar verildiği görülmektedir. Bu durumda bilirkişiden ek rapor alınarak hesaplanan alacakların .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/214 Esas, 2008/142 Karar sayılı dava dosyasında talep edilen alacaklar olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı bentlerde açıklanan nedenlerle yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün davalılar yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan