Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20713
Karar No: 2015/5822
Karar Tarihi: 20.04.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/20713 Esas 2015/5822 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/20713 E.  ,  2015/5822 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÜNYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 18/07/2014
    NUMARASI : 2013/401-2014/445


    Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Davacı, fındık bahçesi niteliğinde olan 162 ada 11 parsel sayılı taşınmazı ile paydaşı olduğu 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazı, on beş yıldır davalıların tasarruf edip fındık mahsulünü topladıklarını ileri sürerek, son beş yıl için şimdilik toplam 26.000.-TL ecrimisilin dönemsel yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istekli eldeki davayı açmıştır.
    Davalılar, paydaş oldukları başka taşınmazları da davacının tasarruf ettiğini, davacının kullandığı yerler ile kendi kullandıkları yerlerin karşılaştırılması halinde davacının kullandığı yerin daha fazla olacağının anlaşılacağını, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, çekişme konusu taşınmazları davalıların kullandıkları, parsellerin fındık bahçesi niteliğinde olması sebebi ile paydaşlar arasında intifadan mene gerek bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, ecrimisile konu tarla vasıflı 162 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 162 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2/3 payının davacıya, 162 ada 1 nolu parselin 1/3 payının ise davalı Hulusi"ye ait olduğu, davacı ile davalı Hulusi"nin kardeş, diğer davalılarında Hulusi"nin çocukları oldukları, mahallinde yapılan uygulama neticesinde, taşınmazların fındık bahçesi vasfında olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
    Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
    Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
    25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Şöyle ki; davalı taraf, çekişme konusu taşınmazları tasarruf ettiklerini, karşılığında davacının da paydaş oldukları dava dışı taşınmazların semeresini aldığını savundukları, 28.05.2014 tarihinde yapılan keşifte beyanı alınan tanık A... K..."ın da; "" 2004 yılında muhtar azası olduğunu, davacı ile davalı kardeşi Hulusi"nin babalarından kalan yerleri paylaşma konusunda anlaşamadıklarını, ihtiyar heyetinin araya girdiğini, davaya konu parselleri davalıların, parsel numarasını bilmediği bir yerinde fındığını davacının toplayacağının kararlaştırıldığını, 2004 yılından 2010 yılına kadar herkesin kendi yerini kullandığını, daha sonra ne olduysa yine anlaşmazlık çıktığını "" beyan ederek davalıların savunmalarını doğruladığı halde, mahkemece davalıların bu savunması üzerinde durularak, taraflar arasında belirtildiği şekilde bir kullanım biçiminin oluşup oluşmadığı belirlenmeden sonuca gidildiği görülmektedir.
    Hâl böyle olunca; öncelikle dava konusu taşınmazlara karşılık davacının kullandığı ileri sürülen ve davalı tarafça ada ve parsel numaraları bildirilen dava dışı taşınmazların tedavüllü tapu kayıtlarının evrak arasına alınması, ondan sonra dava konusu taşınmazlar ile davacının kullandığı iddia edilen taşınmazlar başında konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak, taraflar arasında tüm paydaşları kapsar biçimde fiili kullanma biçimi veya harici taksim olgusu bulunup-bulunmadığı, özellikle davalı tarafça ileri sürüldüğü gibi parsel bazında paylaşımın mevcut olup olmadığı hususlarında mahalli bilirkişiler ile tarafların gösterdikleri tanıkların etraflıca beyanlarının alınması, fiili kullanma biçimi veya harici taksim oluşmuş ise kimin hangi yeri ne şekilde kullandığının, fiili kullanma biçimi bozulmuş ise hangi tarihte bozulduğu şüpheye yer vermeyecek şekilde saptanarak yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda bilirkişilerden rapor alınması, toplanacak deliller toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.

    Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi