Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13185
Karar No: 2017/4278
Karar Tarihi: 08.06.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/13185 Esas 2017/4278 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/13185 E.  ,  2017/4278 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kullanım kadastrosu sonucunda......çalışma alanında bulunan 6660 ada 2 parsel sayılı 5.092,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve tarla olarak kullanıcısı bulunmadığından Hazine adına tespitinin yapıldığı şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki belirtmenin terkin edilerek yerine, taşınmazın 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve tarla olarak 1/2 payın ..."ın ve 1/2 payın ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli 6660 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davacıların kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar, çekişmeli taşınmazın kendi kullanımlarında olduğu iddiası ile dava açarak, kullanıcı olduklarının beyanlar hanesine şerhini istemiştir. 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesi, “6831 sayılı Yasa"nın 20.06.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanun"un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye dayanılarak açılacak davalarda kabul kararı verilebilmesi için öncelikle davacı tarafın taşınmazı kullandığının ispat etmesi gerekmektedir. Somut olayda; mahkemece, mahallinde yapılan keşifte sadece tek yerel bilirkişi dinlenilmiş, tutanak bilirkişileri duruşmada dinlenilmiş, davacılar ise tanık dinletmemişlerdir. Tutanak bilirkişilerinin duruşmada dinlenmesi usulsüzdür. Mahkemece sadece tek yerel bilirkişi anlatımına değer verilerek karar verilmiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca varılabilmesi için, önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve HMK"nın 31. maddesi uyarınca Hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında tutanak bilirkişileri de tanık olarak çağrılmak suretiyle fen ve zirai bilirkişisi ile birlikte taşınmaz başında yeniden yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan tespit tarihi itibari ile taşınmazın kime ait olduğu ve kim tarafından ne şekilde kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile ilgili taşınmazın fotoğraflarını da içerir bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, tespit tarihinden önceye ve tespit tarihine en yakın tarihe ait uydu fotoğrafları ile çekişmeli taşınmazın görünümünün ne olduğu, niteliği ve kullanım durumu belirlenmeli, fen bilirkişisine keşfi denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece bu husus göz ardı edilerek eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi